31 Temmuz 2011 Pazar

GÖRÜŞ CANBAZLARI

Şu anda herkesin birinden birinde yer aldığı farklı düşünce bloklarının farklı mantık kurgusu ile karşıkarşıyayız.

Olan biteni hangi değerler üzerinden takip ediyorsa ona göre yorumlar yapan bu farklı zihinler, taban tabana zıt sonuçlara ulaşıyorlar.

Olması gerekenler ile olmaması gerekenler birbirine bu kadar karıştırılınca doğru ve yanlışa da tek yanlı bakarak, ak ve kara mantığıyla okuyanlar çoğalıyor.

Gerçeğin kendisi bu değerlendirmelerin neresinde kalıyor diye düşünenler, kesin yargılardan kaçınma prensibini bırakmıyorlar ama herkesin üstünde birleşmek zorunda kaldığı açık hataları görmekten vazgeçmiyorlar.
Garip olan bu hatalı uygulama devam ettikçe, yanlış savunucuları, azalacağına artıyor.
Baş edilemeyen ve önlenemeyen yanlışlar doğru gibi hüküm sürerek cephe genişletiyor.

Askere ait her suçlamayı otomatik bir refleksle normalleşme gibi algılayan beyinler, apaçık görünen yanlışları allayıp pullayarak öyle bir doğru haline getiriyorlar ki! Bu gönüllü düşünce işgüzarlığına sadece yandaş demek bile yetmiyor.

Bir takım düzenlemeleri yöneterek olan bitenlerden böyle sonuçlar çıkarılmasını umanların bile bu kadar yaratıcı çarpıtmalar yapılacağını bekledikleri tartışılır.

Gerekçelendirilmemiş suçlamalar ile gözaltı süresini yok sayan tutuklamaları, anormal bulmayanlar, bundan türeyen yanlışları da öyle gerekçelerle haklı sayıp normal bulabiliyorlar ki, şaşırmamak mümkün değil.

Mevcut işleyiş şartlarına göre yasal olmayan girişimleri normalleşme olarak yorumlamayı adet edinenlere yandaş değil, olsa olsa yaptıklarının bir çeşit görüş cambazlığı olduğu gerekçesiyle görüşbaz denebilir.

Böyle “görüşbaz” lar varken yönetimi ele geçiren her güç odağı istediğini yapabilir.

Onlar da yapıyor, diğerleri yorumluyor, kalanlar da bu gösteri canbazlığını yüreği ağzında hayretle seyrediyor.

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder