29 Ekim 2010 Cuma

CUMHURİYETİMİZ KUTLU OLSUN

Beni affet Sevgili Günlük
mü desem sevgili Bloğum mu, bilemiyorum.

Seni ihmal ettim.

Çesitli gruplara yazdığım yazıları buradan servis etmediğim bunu doğru bulmadığım için ayrıca buraya yazı yazamaz oldum. Tabii ki zaman darlığı önemli bir etken.

Okuyacaksın, düşüneceksin, karşılaştırıp fikir üreteceksin bütün bunlar fabrikasyon değil butik üretimler olarak epey zaman alıyor.

Bundan sonra yapabildiğimce günlük analizlerimi burada yazıya geçirmek, belki daha uygun olacak.

CUMHURİYETİMİZ KUTLU OLSUN.

Cumhuriyetimizin seksenyedinci yılını kutlamak çok onurlu ve umutlu bir duygu.
Bugünü dedikodu seviyesinde tartışmalarla geçirmek gerçekten abes.

Toplumsal düzende bunca yıldır çeşitli cehalet odaklarının yorumlarıyla biçimlenen uygulamaları ve bunların yol açtığı sonuçların yanlışını illa Cumhuriyetin kuruluşuna bağlamak ayrı bir kafa karışıklığını gösteriyor. 

Cumhuriyetle kazanılanların üzerine neler inşa edilerek yükseltilebilineceğini düşünmek yerine cumhuriyetin yanlışlarının kökenini tek yönlü bakışlarla saptamaya çalışmak gerçekten anlamsız.
Zira bugünün mantığı ile geçmişe bakmak yanlışından kurtulamayanların, geçmişteki hatalara nelerin yol açtığını tam da kavramıyorlar.

Toplumları oluşturan bireylerin ortalama akıl yaşının toplumumuz için çocukluk seviyesine denk gelmesi bugün de geriye dönük yapılan değerlendirme yanlışlarına zemın hazırlayan en önemli etken.

Yanlışların tartışılma biçimi suçlu avına çıkıp kişi ve kurumları cezalandırmakla yetinmek olunca bunların düzeltilme şartı da çok iyi anlaşılamıyor.

Sanayi aşamasından geçmeyen bir toplumdaki birey özgürlüğü kavramının, bu aşamadan geçen toplumlara göre farkını hesaba katmadan o suçlu, bu suçlu demenin abesliği ortada.

Esas yanlış uygulamaları doğuran mantalitede her şeyden önce aranması gereken cehalet olgusu ihmal edilince, iş sadece hainlik bazında değerlendiriliyor.
Ülkemizde önemli bir temel girişim olan Cumhuriyet, analiz adıyla yapılan suçlu arayıp cezalandırma gibi anlamsız değerlendirme ve kavgalarla günümüzde ileriye götürülmek şöyle dursun hırpalanıyor.

Ne olur herkesin diline doladığı şu sosyolojik açı sözü gereği gibi bilinse ve algılansa.

O zaman toplumumuzda genel algı ve ortalama akıl yaşı daha bir yükselecek.

Yeterki bilmediğimizi bilelim ve her dönemin etkileşim boyut ve şartlarını iyi kavrayıp yanlış paralellikler üzerinden benzerlik kurmayalım.

Sevgi Özkan