CHP ye yönelik eleştirilerin rahatlıkla yapılabilmesi, CHP’nin siyasi konum ve entelektüel gelişim olarak eleştiri kültürüne, oto kritiğe açık bir yapıda olmasından da kaynaklanıyor.
Bu nedenle iktidarın gücünden korkan pek çok kişi söze CHP eleştirisi ile başladıktan sonra eşitlik sağlamak ve demokratik davranmak görüntüsüyle iktidara da eleştiri getirebiliyorlar.
Biraz dikkatli bakınca bu eleştirilerin altında aslında iktidar şikayetinin yattığı görülebilir.
Ama bunu açıkça ortaya koyacak bir cesaretin toplumda pek de karşılığının bulunmadığı bir gerçek.
Kimileri ise, muhalefeti eleştirme modasına uymak için kimileri de gerçek sorumluluk noktalarına yönelik dikkatleri dağıtmak için bu tavrı sergiliyor.
Başka bir kesim de var ki CHP‘nin gerçekten daha geniş kitlelerce anlaşılıp benimsenmesi için bazı yapılanları eleştirip şöyle yapılsaydı önerilerinde bulunuyorlar.
Kurallara uymayı başkalarına ait bir sorun gibi algılayıp kurallara başkaldıran insanlarımızın sosyal yapısı, zalime boyun eğmek ataletini de taşıdığı için yanlış ve demokratik olmayan uygulamalara ses çıkarmamak yadırganmıyor. Ses çıkaranlar da önemsenmiyor.
Cahil cesaretiyle oyunu kuralına göre oynamamayı başarı sayan yönetimler de, iktidarlarını hep bu rahatlıkla sürdürüyorlar.
Kendi iktidarındayken çok partili düzene geçilmesini sağlayan CHP’ nin, ülkenin sağ partilerce yönetilmesi boyunca antidemokratik oluşumları önlemede önemli bir rol oynadığı ve çoğu iktidarlara hocalık yaparcasına yol gösterici olduğu gerçeği görmezden geliniyor.
Bazı akılların, sekiz yıldır iktidarda olan mevcut yönetim için, “hani irtica geldi mi” özetiyle yapılanlara dönük eleştiride unuttuğu şey, eğer parlamentoda CHP nin yeterli engellemeleri olmasaydı bugün nasıl bir yere gelineceğiydi.
İktidarın her doğru yaptığını kendi girişimi ile yapmış gibi kabul edenler, bu oluşumdaki muhalefet sorumluluğuna ait başarıyı görmemekte direniyorlar.
Yapılanların kitabına uydurulması ve kabahati başkalarında arama alışkanlığı yaygın olarak benimsendiği için bu noktanın görülmemesini de normal kılabiliyor.
CHP’nin, iktidarın bilgi ve düşünceden yoksun ve de çoğu kez işine geldiğince yaptığı kimi uygulamaları engelleyerek, onların doğru davranmalarına ve iktidarda eskiye göre gelişmelerine yol açtığını unutmamak gerekir.
İktidarın sorumlu olması gereken alanları muhalefetin sorunu gibi gösterip, muhalefete laf çakmayı politika haline getiren yetkililerin çoğu gösteri sanatında aşama kaydetmekten öte bir başarı sergilemiyorlar.
Kendi adına da düşüneceği kabulüyle düşünme vekaleti verdiği lidere kayıtsız boyun eğen yaygın taraftarlık algısı, bireysel eleştiri kültürünün gelişmemiş olması,sonunda haklı olanın hep mağlup sayıldığı bir sessiz kabul ortamı yaratıyor.
Bu noktanın altının kuvvetle çizilmesi gerektiğine inanıyorum.
Sevgi Özkan