ŞANSIN VARSA BİLİRSİN EĞİTİMİ
Okullarda sözlü sınav
kalkıyor, yerine performans değerlendirmesi konuyormuş.
Performansların neye göre
ölçüleceği önemli bir konu.
Sözlü sınavlar biraz da
okuduğunu anlayıp ifade etmeyi ölçümlediğinden bu konuda zaten geride kalan
çocuklarımızın daha da gerileyeceğini söyleyebiliriz. Uluslararası akranlarına
kıyasla okuduğunu anlamakta gerilerde kaldığı PİSA gibi karşılaştırmalı ölçümlerle
ortaya çıkan orta öğrenim öğrencilerimizin, ifade yeteneği de iyice körelecek
demektir.
Ders çalışma ve bilgilenme
zincirinde bilgiyle ilişkisi kesip yapıştırma pratiğinden öteye geçmeyen
öğrencilerin performansı nasıl ölçülecek?
Sınavda kopya çekme çabası
başlı başına bir performans olduğuna göre başarı, yıldızlı kopyacılık olarak mı
değerlendirilecek.
Toplumumuzda konuşma yoluyla
iletişim kurma becerisinin büyük oranda sövme ve dövme becerisiyle yer
değiştirdiği ve okuduğunu anlamak şöyle dursun kendisiyle aynı şeyi söylediğini
bile anlamadan karşısındakiyle kavga edenlerin rol modeli ve egemen olduğu
görülürken, ifade ve iletişim yönünden performans ölçümü de en iyi söven ve
dövene mi verilecek acaba?
Ezbere dayalı, test ölçümlü
bilgilenme sisteminde eğitilen nesillerin bilgi ile ilişkisinin nasıl olduğu,
bilgi ölçmeden genellikle para kazanma niyetiyle katılınan TV yarışmalarında,
aslında bilgi kadar düşünme ve muhakeme yeteneği üzerinden de gayet açık görülmekte.
Bilmemenin şansla telafi
edilmesi, bilginin devamlı öğrenme isteyen bir performans olduğunu da
unutturmakta. Şansı olan biliyor değil kazanıyor sonucunu bilmeden kazanmaya
soyunmanın da pek ala geçerli olduğunu yaşamın diğer alanları gibi buradan da
gençlere
gösteriyoruz.
Sevgi Özkan