7 Temmuz 2011 Perşembe

DEMOKRATİK MANTIK


Son günlerde üst üste yaşanan toplumsal olaylar, adalet, hukuk ve demokrasi kavramlarının insanların baktıkları yere göre nasıl değişebildiğini ve bazen körleşebildiğini iyice gösteriyor.
İleri demokrasiyi herkesin kanun önünde eşit olduğunun ispatı sayarak devam etmekte olan Balyoz vs gibi bir takım davaların yürütülüş biçimini pek de sorgulamayanlar, şimdi Şike davası ve Deniz Feneri davalarının yürütülüş ve gelişim aşamalarıyla kıyaslayıp sorgulayanlara bin dereden su getiriyorlar.
Tıpkı hükümet sorumlularının saldırıcı ifadelerine muhalefetten verilen cevapları birbiriyle eşitleseler de sadece muhalefeti ayıplayanlar gibi.
Durum hatırlatılınca tabii ki o da ayıp diye esas çatışmayı çıkaranla, cevap vereni bir tutmayı demokratlık için yeterli ölçü sayanlar gibi.
Gözaltında gerekçesiz tutulan gazetecilere ve milletvekilliği onayı aldıkları halde bırakılmayanlara hukuka karışılmaz diye ahkam kesmeyi demokratlıkve sorumluluk için yeterli bulanlar gibi.
Gibisi fazla olan bu durumlarda, aynı zihniyetin benimsendiği sözde demokrat kafaların davranış biçimi olarak her alanda süren bir demokratik algılama ve algılatma yalnışı ve de körlüğü ortaya çıkıyor.
Belki de gerçek demokrat olma yolunda eğitilme aşamaları diye bakılması gereken bu davranışlara katlanmak, olan bitenlere her yönüyle bakmayı ilke edinenler için zor oluyor.
Herkesin ancak kendi davasına demokrat olabildiği insanlar ülkesinde gerçek demokrat olmanın, demokratik hiçbir güvenliği yok da denilebilir.
Gerçek tam da buralarda ortaya çıkıyor.
Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder