20 Nisan 2015 Pazartesi

OKUR YAZARLIKTAN, OKUMAZ YAZARLIĞA DOĞRU
"Okur yazar"lar yerini "okumaz yazar"lara bırakmaya başladı. Aydın ve entellektüel tanımı da ıyıden iyiye deforme oldu.
Yazma işlemi bir edebiyat uğraşısı gibi algılanır olmaktan çıkınca okuma kısmı kendi yazdıklarını okumaya hapsoldu.
140 vuruşlu yazı serüveni yaygınlaşalı okuma bilgilenme çabasının yerini laf ebeliği aldı.
'Düsünme' eylemini geliştirici pekiştirici bilgilenme çabası da okumaktan çok, izlenime dayalı ön yargı üretimine dönüştü.
Akıllı aletleri yapan ve kullanan insan aklı giderek onların esiri olan ve söyleneni yapmaktan öte çaba göstermeyen bir robota dönüşüyor gibi.
Kimlerine göre özgürlük açısından kölelik sayılan bu durum aslında insanın kendine yabancılaşması olarak da okunabilir.

Düşüncenin sınırları, olan biteni algılamak, insanın geçmiş ve geleceği üzerine kafa yormak çabasından daha çok, bilginin yerine dedikoduyu veri kabul edip yeni veriler iletmekten öteye gidemez oldu.
İnsanın "düşünme"yetisi gerçekten tehlikeye girdikçe, ünlü "Düşünen Adam" heykeli yerini düşünen robot heykeline bırakacak gibi.
Sevgi Özkan