OKUR
YAZARLIKTAN, OKUMAZ YAZARLIĞA DOĞRU
"Okur
yazar"lar yerini "okumaz yazar"lara bırakmaya başladı. Aydın
ve entellektüel tanımı da ıyıden iyiye deforme oldu.
Yazma
işlemi bir edebiyat uğraşısı gibi algılanır olmaktan çıkınca okuma
kısmı kendi yazdıklarını okumaya hapsoldu.
140
vuruşlu yazı serüveni yaygınlaşalı okuma bilgilenme çabasının
yerini laf ebeliği aldı.
'Düsünme' eylemini geliştirici pekiştirici bilgilenme çabası da okumaktan
çok, izlenime dayalı ön yargı üretimine dönüştü.
Akıllı
aletleri yapan ve kullanan insan aklı giderek onların esiri olan
ve söyleneni yapmaktan öte çaba göstermeyen bir robota dönüşüyor
gibi.
Kimlerine
göre özgürlük açısından kölelik sayılan bu durum aslında
insanın kendine yabancılaşması olarak da okunabilir.
Düşüncenin
sınırları, olan biteni algılamak, insanın geçmiş ve geleceği
üzerine kafa yormak çabasından daha çok, bilginin yerine dedikoduyu
veri kabul edip yeni veriler iletmekten öteye gidemez oldu.
İnsanın "düşünme"yetisi gerçekten tehlikeye girdikçe, ünlü "Düşünen Adam" heykeli yerini düşünen robot heykeline bırakacak gibi.
Sevgi Özkan