12 Temmuz 2009 Pazar

AB VE AKM AYNI ZİHNİYETLE ELE ALINIYOR.

Son günlerde tekrar gündeme gelen AKM'nin akıbeti tartışmaları hepimizi sorununun asıl kaynağına götürüyor. Burada karşımıza toplumsal zihniyetin en temel sorunu olan bir davranış alışkanlığı çıkıyor. Çözümsüzlükte kilitlenmek.

Ne Olacak Bu AKM'nin hali sorusu, 'N'Olacak bu AB İşi' kitabında ele alınan ve bilmeyenlerce AB'nin algılanmasından doğan değerlendirmeler de, aynı zihniyet engellerini paylaşıyor.

İkisinde de sorunlaşmış konulardaki toplumsal algı ve ataletin, özünde kültürel vizyon eksikliğiyle biçimlenen durumun belirleyici olduğu görülüyor.

Buradan başlayan çatışmaların siyasal çekişmelerle ulaştığı sonuç çözümsüzlüğü getiriyor.

Bu konular farklı fikir veya bakış açılarının çatışması gibi görünmekle kalmayıp, aslında ülkemizin dışarıdan bakan gözlere sunduğu imajı da belirliyor.

Turizm alanı, yatak sayısının ve turistik hizmet kalitesinin artmasıyla ilgili olmaktan çok öteye bir imaj algısının varlık alanı olarak da işlevsel olduğundan buradaki önemli hatalar bütünü de belirleyici oluyor. Bu nedenle turizm, toplumsal imajımızın dışa vuran öteki alanlarıyla da çok bağlantılı.

2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'umuzun, sahip olduğumuz kültürün Avrupai yüzünü yansıtacak tarihi ve merkezi bir Kültür binasından yoksun bırakılması gerçekten çok üzücü.

Ülkemizin en önemli sorunlarından birinin insanların aynı şeyi farklı ifade ederek birbirlerini karşılarına almalarından doğan gereksiz çatışma ve vakit kaybı olduğu bir gerçek.

Toplumların kendilerini tanıtıcı tüm olanaklar, bu bireysel ve kurumsal kişilik catışmalarına eklenen siyasal çekişmeler de, görünüşte herkesin kendini haklı sandığı bir iletişim kilitlenmesi yaratıyor.

Bu sırada harcanan çabalar ve ele geçen tüm fırsatlar ziyan oluyor.

Bu davranış mirasını gençlere kodlayan bu sosyal kültürel ortam. en önemli sorunlara böyle eğilmeyi adet haline getiren bir ortak algı ve davranış biçimi yaratıyor. Esas tehlike burada.



Sevgi Özkan