ÇOCUKLAR NEDEN HAKLI ?:
İnsan ve Çocuk Hakları, çoğunlukla söz söyleme hakkına
sahibi olmak ile söylediğinde haklı olmanın birbirine karıştırılırdığı
kavramlardır.
Hak arama kültürü dolayısıyla demokrasisi gelişmemiş
toplumlarda “haklılık” haklı olmaktan öte büyüklerin daima haklı, çocukların da
haksız olduğu yönünde şekillenmiş hiyerarşik bir algıyla kabullenilir.
Sözü kesilmeden dinlenmediği ve birey olarak doğuştan sahip
olduğu haklarının sağlanmadığı yerde genel olarak çocuğa senin hakların var
demek bu algının haklarının büyüklerce çocuğa bağışlanması biçiminde anlaşılır.
Çocukların “hakları” olması, onların her yapıp ettiğiklerinin
doğru ve haklı olduğu anlamına gelmediğinin kavranması hak arama kültürünün en
önemli noktasıdır..
O nedenle çocuk kendine hak verilirse değil zaten haklara
sahip olduğu için “BİLMESE DE HAKLI”dır.
“çocuk işte, o ne
bilecek, ne anlayacak” tarzı yaklaşımlarla
Sözleri dinlenmeden, büyüyen çocuklar, “haklarını” kavram
olarak kolay öğrenemez bilemezler.
Sözlerinin dinlenmesi ve haklı olup olmadığını kavraması ancak
kültürel davranış etkileşimiyle sağlanır.
Sözüne kulak verildiği bir çevre kültürüyle büyüyen çocuk, söz
söyleme hakkını kullandığı için söylediklerine gösterilen tepkiler üzerinden
dediklerinde haklı veya haksız olduğunu anlama fırsatını da yakalar.
Çocukların yaşama katılımında en önemli hakları, onların da
bir fikir ve söz söyleme hakkı olduğunu onlara kavratacak iletişim modellerini
yaşamasıdır.
ÖZETLE: Söz söyleme hakkı önlenmiş çocuklara senin hakların
var demenin haklarını öğrenmesi için yeterli olduğunu düşünme yanılgısı,
büyüklerin hak kavramını kendilerinin bahşettiği bir kavram olarak
algılamasıyla ilişkili olduğundan çocuklara bağışlar gibi senin hakkın var
demek o çocuğun haklarını öğrenmesi anlamına gelmemektedir.
Büyüklerin ÇOCUK KATILIMI ile ÇOCUK KULLANIMI arasındaki kıl
payı farkı anlamamaları da, çocuk haklarını savunma adına büyüklerce yapılan pek
çok hatalı tutumdan kaynaklanır.
Kendi hatalarını düzeltmeden çocuğunun hatalarını eğitmeye
kalkarak “Be demesene Be” kültürünün yapı taşlarını örenler, aslında hak arama
kültürünün kendi rol modellikleriyle oluşacağının ayrımına da varamayanlardır.
Sözlerinin dinlenmediğini söyleyen ebeveynler çocuklarının
sözlerini dinlemesini beklemek hakkına sahip değillerdir. Hak arama kültürünü çocuğa
kazandırmak sadece sen haklısın demekle değil, haklarını algılatacak davranış modelleriyle
oluşuturulur.
Sevgi Özkan