“Göze gelme” Kültürünün Dayanılmaz Rahatlığı!
“Nazar değdi”, “bizi çekemiyorlar”. “şansı
yaver gitti/gitmedi” türünden batıl kültürün egemenliğindeki duygusal yorumlar,
bilimsel bakışın yeşerme ve yaygınlaşmasındaki zorluğu da gösteriyor.
Sözüm ona bilimsel
yaklaşımlarda bile, batıl kültürün geçerli olduğunu gösteren kişisel inanç
takviyeli moral bütünlemelerin, bilimsel gerçekliği perdeleyecek hale
gelmesindeki artış da, önemli bir realite.
Yöneten akıldan başlayarak bilimsel
algıdan uzak bu tür argümanların, bilgi yarışmalarında da ortaya çıkması olayın
boyutlarını gösteriyor. Sayıları artan bilgi yarışmalara ilginin artması,
insanların bilgi ve bilime yöneldiğini düşündürtürken, en eğitimli olan katılımcıların
bile, başarısızlıklarını şans, kader, kısmet ve
nazarla açıklayabilmesi, psikolojik gerçeklerin uhrevi yorumlarla
bütünleşmesi olduğu kadar, duygu ve inancı önde tutan aklın, çağın “bilgi” şartlarıyla
yarışamaması olarak da okunabilir.
Ansiklopedik bilgi gibi durağan
kitabi verilerden öteye düşünce üreten “bilgi”nin öneminin kavranmadığını
düşündürten bir diğer nokta da, yarışmacıların
katılım nedenlerini çoğunlukla, eğlenmek veya maddi ihtiyaç gibi göstermeleri.
Devletin hatalı uslup ve
uygulamalarının patlattığı görülen bu toplumsal
kalkışmaların, başta devlete bağlı kimilerince nazar gibi nitelendirilmesi veya
buna dayandırılarak açıklanabilmesi, ortalama toplumsal aklın nerelerden nerelere
zorlandığını gösteriyor. Özgürlük taleplerinden doğan kalkışmaları, nazara gelmek
diye açıklamaya kalkan bir arabulucu aktörün, mizah kültürünün yenilemez gücünün
yaratıcı çarklarıyla darmaduman olan karizması, çağa uygun gelişmelerde umutsuz
olmamamız gerektiğini de gösteriyor.
Toplumumuza olan güvenimizi de
arttıran bu arayışlarda gelişmiş aklın en büyük direnme gücünü mizahtan
sağladığı söylenebiliriz.
Çeşitli yanlışlarla yürütülen
yönetimsel tutum birikimleriyle patlayan toplumsal direnmelerin, parkların işgali
ve meydanlardaki sessiz duruş çeşitlemelerinin dünya çapında artan etkisi,
bilgi çağının önlenemez iletişimleriyle biçimleniyor.
Yapılan yanlışları bu gerçek
üzerinden kavramayan iktidarlar nazar ve çekememezlik yorumuyla yanlışlarını
sürdürdükçe içten ve dıştan yükselen
itirazları oyun komplo ve nazar değmesi diye okudukça, kendi yaptıkları
kendilerine göre ne kadar ileri saysalar da çağın gerisine düşeceklerdir.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder