15 Mart 2013 Cuma

Marshmellow Testleri Toplumumuza Neyi Gösteriyor?
Amerika’da uzun yıllardan beri geliştirilerek uygulanan bir test bu.
Gündemimize Merkez BankasıBaşkanının tasarruf konusunu anlatırken yaptığı örneklemeyle girse de, aslında eğitim boyutlu bir test örneği.
1960' lardan başlayan gelişimiyle Amerika’ da Stanford Üniversitesi aracılığıyla özellikle okulöncesi dört yaşçocuklarına uygulanan bu testte, çocuk bir odaya alınıp bir masaya oturtuluyor.
Önüne bir tane yumuşak şekerleme koyan yetişkin eğer bunu yemeyip kendisi tekrar gelene kadar beklerse bir tane daha kazanacağınısöyleyerek onu şekerlemeyle bir süre baş başa bırakıyor. Bu arada çocukların, yetişkinin ardından nasıl kendileriyle mücadele ettikleri video kaydına alınıyor. .
Çok sevimli reaksiyonlarla yumuşakşekerlemeyi elleyip, yalasalar da, yemeden yerine koyan veya hiç el sürmeyerek bekleyenler sonunda ödül olarak bir tane daha marsmellowa sahibi oluyorlar. Dayanamayıp yiyenlere bir şey verilmiyor.
Bu testte sabır gösterdikleri görülenlerin daha sonraki okul ve iş yaşamları ve insanlarla ilişkilerinde daha başarılı oldukları saptanıyor.
Bugünün hazzına hayır diyebilenlerin sonra daha çok hazlara sahip olabilirler diye de özellikle ekonomik tasarruf konusunda formüle edilen bu davranış türünün sabır terbiyesinden öteye uzanan bir anlamıvar. Zorluklarla baş etme ve kendini kontrol etme gibi kazanımların yanında eğitim ve kültürlere göre değişen çocuk/yetişkin ilişkisini gösterdiği de söylenebilir.
Genellikle çocuğun varlığınıciddiye alan toplumlarda çocukla yetişkin arasında direkt çocuğun aklına hitap eden diyaloglar kurulmasının onlarda söyleneni anlama ve verilen komutlarıyapabilme becerisini geliştirdiğini de gösteriyor.
Bizim gibi çocuk yetişkin diyaloglarında genellikle, düşünsel değil duygusal yaklaşımların geçerli olduğu toplumlarda, dışa vurulan çocuk sevgisi de çoğunlukla nasıl cevap verileceği bilinemeyen kontrolsüz, duygusal tepkilerle sergilenir. Çocukları ürkütüp korkutmaktan öte anlamsız ve şımarık karşılıklara yönelten bir başıboşluk egemendir.
O nedenle söyleneni anlamayan ve isteklerini ağlayıp tepinerek yaptırmaya kalkan ve bu nedenle de konuşarak değil dövülerek terbiye edilmeye çalışılan çocukların, sonunda şımarık ve dayak arsızı küçük insanlara dönüştüğü görülür.
Çocuk ile yetişkin arasında kurulan bu ilişki türü, onların daha sonra da sözel komutları kavramayan, yasa ve kuralları hiçe saymaktan çekinmeyen vatandaşlara dönüşmelerine yol açar.
Bu testlerin bizim için sabır talimi olmasından öteye bir anlamı da, yetişkinlerin önce çocuğa söylediklerini iyi kavratacak bir dile ve yaklaşıma sahip olmasını kavratması açısından önemli bir yol gösterici olmasıdır. Zira çocuğun burada söyleneni anladıktan sonra çocuğun göstereceği çabanın ölçülmesi söz konusu bir anlama sahip.
Yeni sona eren bir "Yetenek Sizsiniz" yarışmasında bateri çalma başarısı, sevimli fiziğiyle bütünleşen doğal halleriyle de, tüm seyredenleri beğenisini toplayan Baha adlıdört yaşındaki küçük çocuğun, yarışmanın ilk etabında jürideki kadın üyenin denetimsiz sevgi gösterilerine uğradığı görüldü. Yarışma düzenleyicisi ve jüride de yer alan kişinin ölçülü olmaya çalışan davranış ve müdahaleleriyle çocuğun çocukluğu biraz korunurken daha sonra tüm seyircilerin sevgi gösterileriyle şımarık, anlamsız davranışlara dönüşerek orijinal yapısının nasıl kaybedildiğine şahit olundu.
Halk oylamasıyla da birinciliği paylaşacak kadar yükselmesi ve kutlamalardaki gösterilerde ürkse de yetişkinlerin eğlencesine dönüşmesinin önlenememesi kaç kişiyi rahatsız etti acaba? Bundan sonra bu çocuğun bu ilgileri nasıl arayacağı ve yaşadıklarından nasıl bir duygu ve akıl kodlanmasına uğrayacağı üzerinde durulması gerekir. Burada anne babanın çocuklarının yeteneğini paylaşmak adına neler kaybettiğinin ayrımında olup olmamaları kadar çocuğun yeteneği eğitilecek mi yoksa gösteri maymunu gibi program program dolaştırılacak mı konusu önemli.
Bir çocuğu daha elbirliğiyle mahvettiğimizin kaç kişi farkında acaba? 
Sevgi Özkan 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder