16 Mart 2013 Cumartesi


Bombası elinde dolaşan akıllılar mıyız?

 

Geleceğe dair öngörü sandığımız gelişmeler meğer çoktan olup bitiyormuş.

Kaş/göz işaretiyle çalışacak akıllı aletler yakındır derken, marifet yarışıyla kasaların dolduğu sistemde göz komutuyla çalışan son akıllı telefonun piyasaya çıkması gecikmedi.

Telefonlar, günden güne akıllanırken kullanıcıların ne kadar aptallaştığı da düşünülecek en önemli konu olmaya başladı.

Zaten ne kadar çok zararlı dalga alanının etkisine maruz kaldığımızı dert edinirken, her şeyi yaptığı için elimizden bırakmadığımız bu canlı bombalarla yaşamaya kalkmamız, aklımızın tehlikeyi kavramak açısından artık yeterince çalışmadığını göstermiyor mu?

Konformizm ve zaman kullanımındaki hız nedeniyle tercih ettiğimiz pek çok araç gibi birbirleriyle rekabet eden bu akıllı telefonların, kullanıcısının sonunu hazırlayacak nitelikleri taşıması kendi varlığını ilgilendiren bir tehlike de yaratıyor.

Yani sahibini kendi varlığıyla tehlikeye sokup yok edeceğini anlamadığı için telefonlar da yeterince akıllı sayılamaz. Yaratıcıları da zaten topladıkları parsalarla meşgul olduklarından bu konuları düşünmekten yana değiller.

Bombamız elimizde daha ne kadar dolaşabileceğiz acaba?

Bu gidişle hangi bilinmeze varıp, nereye gideceğimizi düşünenler kaldı mı?

Şimdilik kalsa da yakında onlarda düşünmeyenlere katılacaklar. Çünkü bu akıllı araçtan yoksun olmanın, önemli bir yoksulluk ölçeği sayılacağı günlere ulaşılacak. Şu anda cep telefonsuz fakir(!) bulmak pek mümkün olmadığı gibi, akıllısına sahip olmanın da, insan olmanın tek şartı sayılacağı günlere ulaşılacaktır. Her türlü beslenmeyi kesip iskelet hailen gelse de elinde telefonsuz dolaşan kimse kalmayacak demek fazla abartı sayılmamalı. 

Bu gidişle hepimiz bombamızın pimini çekmiş tehlikeli dalga yumaklarına dönerek türümüzü hızla yok edeceğe benziyoruz.

Oysa varlığımızı yok edecek tehlikeleri hep dünya dışından gelecek saldırılarda arıyorduk. Eskiden ne kadar aptalmışız!

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder