Bombası elinde dolaşan akıllılar mıyız?
Geleceğe dair öngörü
sandığımız gelişmeler meğer çoktan olup bitiyormuş.
Kaş/göz işaretiyle çalışacak
akıllı aletler yakındır derken, marifet yarışıyla kasaların dolduğu sistemde göz
komutuyla çalışan son akıllı telefonun piyasaya çıkması gecikmedi.
Telefonlar, günden güne
akıllanırken kullanıcıların ne kadar aptallaştığı da düşünülecek en önemli konu
olmaya başladı.
Zaten ne kadar çok zararlı
dalga alanının etkisine maruz kaldığımızı dert edinirken, her şeyi yaptığı için
elimizden bırakmadığımız bu canlı bombalarla yaşamaya kalkmamız, aklımızın tehlikeyi kavramak açısından artık
yeterince çalışmadığını göstermiyor mu?
Konformizm ve zaman
kullanımındaki hız nedeniyle tercih ettiğimiz pek çok araç gibi birbirleriyle
rekabet eden bu akıllı telefonların, kullanıcısının sonunu hazırlayacak nitelikleri
taşıması kendi varlığını ilgilendiren bir tehlike de yaratıyor.
Yani sahibini kendi
varlığıyla tehlikeye sokup yok edeceğini anlamadığı için telefonlar da
yeterince akıllı sayılamaz. Yaratıcıları da zaten topladıkları parsalarla meşgul
olduklarından bu konuları düşünmekten yana değiller.
Bombamız elimizde daha ne kadar dolaşabileceğiz acaba?
Bu gidişle hangi bilinmeze
varıp, nereye gideceğimizi düşünenler kaldı mı?
Şimdilik kalsa da yakında onlarda
düşünmeyenlere katılacaklar. Çünkü bu akıllı araçtan yoksun olmanın, önemli bir
yoksulluk ölçeği sayılacağı günlere ulaşılacak. Şu anda cep telefonsuz fakir(!)
bulmak pek mümkün olmadığı gibi, akıllısına sahip olmanın da, insan olmanın tek şartı sayılacağı günlere
ulaşılacaktır. Her türlü beslenmeyi kesip iskelet hailen gelse de elinde telefonsuz dolaşan kimse kalmayacak demek fazla abartı sayılmamalı.
Bu gidişle hepimiz bombamızın pimini
çekmiş tehlikeli dalga yumaklarına dönerek türümüzü hızla yok edeceğe benziyoruz.
Oysa varlığımızı yok edecek tehlikeleri
hep dünya dışından gelecek saldırılarda arıyorduk. Eskiden ne kadar aptalmışız!
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder