14 Ağustos 2011 Pazar

EDİ İle BÜDÜ, Algılama çarpıklığına kurban edilen çocuk figürleri.


Bu hafta gazetelerde yer alan “Edi ile Büdü evlensin mi, evlenmesin mi?” türü tartışmalara son noktayı Susam sokağının yapımcıları koydu.

1990 larda yurdumuzda da “Susam Sokağı” adıyla yayınlanan “Saseme Street” adlı okul öncesi programının Edi ile Büdü adlı erkek kukla karakterlerinin eşcinsel oldukları iddiası ve aynı evi paylaştıkları için evlenmeleri önerisi üzerine e-kampanya başlatıldığı haberleştirildi.
ABD Ilinois eyaletinde change.org sitesi aracılığıyla başlatılan ve kimilerine göre beşbin kimilerine göre yedi yüze yakın katılım sağlanan ve özellikle eşcinsellerin evlenmelerini onayladığı bu kampanyaya programın yaratıcı ekibi Sesame Workshop, Facebook sayfasında yaptıkları açıklamayla cevap verdikleri bildirildi.

Çok sevilen bu iki karakterin okulöncesi çocuklara birbirlerinden farklı özellikler taşıyan insanların da çok yakın iki arkadaş olabildiğini öğretmek amacıyla yaratıldıklarını, cinsel tercihleri olmadığını ve ikisinin erkek karakterler olmasının onların kukla oldukları gerçeğini değiştirmeyeceğini açıklamışlar.

Burada cinsel tercih farkı veya buna saygı duymak söz konusu olmadığı için, bu mesajın çarpıtılması ve amacından farklı alanlara zorlanması da yanlış.

Söz konusu figürlerin, çocuklara insan ilişkilerinde arkadaşlığı, dostluğu ve ayrımcılık yapmamayı benimsetmekle bağlantılı olduğunu, farklı seçim yapan eşcinsellerin örneği gibi sunulmasının yanlışlığını ortaya koyarak birbiriyle karıştırılmamasının önemini de ortaya koyuyorlar.

Bu nedenle bu karakterlerin çocuklarla birlikte yetişkinlere de öğreteceği çok şey olduğu söylenebilir.

Medyada “Edi ile Büdü evlensin” veya “Edi ile Büdü evlenemez” diye sunularak, sanki evlenmeleri gerekirmiş de evlenmemeye  karar vermişler gibi algılanmasına da yol açan haberleştirme mantığının, dikkat çekebilme ve okunabilme yanını bir kez daha ortaya çıkardı.

Bu da, geniş anlamda  klasik veya sosyal medyanın, kamuoyu belirleme yönlendirme ve ölçmedeki etkisinin yanı sıra izleyici ile sunumcuların ortak kafa karışıklığıyla kotarıldığını da göstermiş oluyor.

Sevgi Özkan 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder