5 Ağustos 2011 Cuma

AKIL ve ÖZGÜRLÜK.

Aklın ve mantığın duygular üzerinde kurduğu egemenlik, kişinin gerçek yaşamda gerçekten var olabilme özgürlüğüne yol açan en önemli gerçektir.

Bu nedenle özgürlük, aslında gerçekleri algılayan aklın, hangi engellere maruz kalırsa kalsın kendine hükmetmesi olarak tanımlanabilir.

Bu gerçeğin gerçek olarak algılanmasından doğan bir durum ve sonuçtur.

Demokrasinin bireylere tanıdığı özgürlük de, bu çerçeve içinde gerçekleşebilen bir özgürlük algısını yansıtır.

Demokratik özgürlüğü, sadece kendi keyfiyet veya güç gösterisini gerçekleştirme hakkı olarak algılayanlar sahte mutluluk duyumları yaşayabilirler.

Sadece istediğini kayıtsız şartsız gerçekleştirebileceğini düşünmek, özgürlük değil gerçeği algılama yetersizliğidir.

Donanımlı kötülük üreten rasyonellikler de, özünde aklın duygusal tatmin için gerçeğin dışına çıkarak harcanmasının  eseridir.

Başkalarının varoluş hakkını yok sayan, ne kadar donanımlı olursa olsun gerçeği algılamayan beyinler olsa olsa aptallık kategorisinde yer alır.

Pek çok insanı öldürdükten sonra estetikli yüzüyle zafer tebessümleri yansıtan ve kendi ürettiği kötülüğe esir düşen cani, aslında kendi varoluş hakkına da ihanet ettiğini anlamadığı için akıllı ve özgür değildir.

Aklın ve duygunun gerçek birlikteliği olarak vicdan, özgürlüğün birinci şartı olarak aklın duygular üzerinde egemen olmasını sağlar. Kötülük ise donanımlı aptallıktan öteye bir gerçeği yansıtmaz.

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder