5 Mayıs 2013 Pazar


“Arıza” seven bir milletiz.

 

Neyi onayladığımızın oylarına şöyle bir göz atmak bu saptamayı haklı kılıyor.

Justin Beiber adlı starın ülke girişinde yaşananlar, korumalarının gazetecinin kafasında şemsiye kırmakla kalmayıp, pasaport kontrolü yapmadan geçmesi önlenemeyince giriş işlemeleri ayağına gidip yapması tam arızalı durumlar.

Yaşları on civarında olan ve adının geçtiği an çığlık ve feryatlarla ismini bağıran hayranları da deli payesini üstlenmekte sakınca görmek bir yana kendileriyle iftahar ediyorlar.

Çocuk ve gençlerin starlara duyduğu hayranlık yeni ifade biçimleriyle gittikçe anlamsız ses ve hareket gösterilerine dönerken, starlar da, bu çığlıkları hak edici davranışlar geliştiriyor. Ünlülerle iletişim biçimleri gittikçe arızalı davranışlara dönüşen bir kültür oluşturuyor.

Bağırıp çağırmak ve birbirine zıt söylemlerde bulunmaktan gocunmayan politikacı tipinin reytingi de oldukça yüksek.

Muhalefet etme biçiminin tek kusuru partnerine göre yeterince arızalı davranmamak olunca, yerine gelecek olandan ne tür arıza beklendiği de kendiliğinden ortaya çıkıyor. Muhalefet boşluğu denilenin aslında şu anda yok edilmediklerine sonradan pişman olunacaklarca doldurulacağı çok açık görülse de, baskı artırımıyla tüm arızaların düzeltileceği inancı şimdilik ağır basıyor.

Dizi film kültüründen yansıyan yine bağırıp çağırmalı itişip kakışmalı ve öldürmeli insan ilişkilerin arızalı davranışların birer değer gibi zihinlere işlenmesi marifet kategorisinde.
 
Haberlerde kocaların ellerinde bıçakla kovaladığı kadın görüntüleri kanıksanmış dizi film kadar etkiliyor.
Sürüş ve yaya disiplinsizliğinden doğan kazalar ise seyretmeye doyulamayan kamera çekimleri gibi olsa da kimse kendini o sahnelere ait görmüyor.

Acı sevmenin bir türü gibi, bu kadar arıza sevilmese katlanılmaz demek yanlış olmamalı.

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder