“Arıza” seven bir milletiz.
Neyi onayladığımızın oylarına şöyle bir göz atmak bu
saptamayı haklı kılıyor.
Justin Beiber adlı starın ülke girişinde yaşananlar, korumalarının
gazetecinin kafasında şemsiye kırmakla kalmayıp, pasaport kontrolü yapmadan geçmesi
önlenemeyince giriş işlemeleri ayağına gidip yapması tam arızalı durumlar.
Yaşları on civarında olan ve adının geçtiği an çığlık ve
feryatlarla ismini bağıran hayranları da deli payesini üstlenmekte sakınca görmek
bir yana kendileriyle iftahar ediyorlar.
Çocuk ve gençlerin starlara duyduğu hayranlık yeni ifade
biçimleriyle gittikçe anlamsız ses ve hareket gösterilerine dönerken, starlar da,
bu çığlıkları hak edici davranışlar geliştiriyor. Ünlülerle iletişim biçimleri
gittikçe arızalı davranışlara dönüşen bir kültür oluşturuyor.
Bağırıp çağırmak ve birbirine zıt söylemlerde bulunmaktan
gocunmayan politikacı tipinin reytingi de oldukça yüksek.
Muhalefet etme biçiminin tek kusuru partnerine göre yeterince
arızalı davranmamak olunca, yerine gelecek olandan ne tür arıza beklendiği de
kendiliğinden ortaya çıkıyor. Muhalefet boşluğu denilenin aslında şu anda yok
edilmediklerine sonradan pişman olunacaklarca doldurulacağı çok açık görülse de,
baskı artırımıyla tüm arızaların düzeltileceği inancı şimdilik ağır basıyor.
Dizi film kültüründen yansıyan yine bağırıp çağırmalı itişip
kakışmalı ve öldürmeli insan ilişkilerin arızalı davranışların birer değer gibi
zihinlere işlenmesi marifet kategorisinde.
Haberlerde kocaların ellerinde bıçakla kovaladığı kadın görüntüleri kanıksanmış dizi film kadar etkiliyor.
Sürüş ve yaya disiplinsizliğinden doğan kazalar ise seyretmeye doyulamayan kamera çekimleri gibi olsa da kimse kendini o sahnelere ait görmüyor.
Acı sevmenin bir türü gibi, bu kadar arıza sevilmese
katlanılmaz demek yanlış olmamalı.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder