ŞUCU, BUCU
Kavramsal algıların gereğince
oluşmadığı fikirsel tartışmalarda bilgi ve fikirleri sınıflama yöntemleri, içerik
ve sınırlarını herkesin kendi bilgi ve algısına göre oluşturduğu.anlamlandırma
farklılıklarına takılıyor.
Karşısındakini Şucu, bucu
diye rastgele veya olmadığı etiketlerin raflarına koyanlar ve koyulanların
ortak şikayet ve tutumu da buradan kaynaklarınıyor.
Tartışma ve anlaşma zeminini
zorlayan en önemli etken de çoğunlukla bu oluyor.
aslında neci olduğundan önce
nasıl düşündüğü ve ne dediği, niçin dediği önemsenmeden aynı başlıklar altında defterleri dürülenler
karşısındakiyle tartışırken aynı hatayı yapmaktan kaçınmıyorlar.
Bu çerçeve nitelendirmeler
sanki kesin ve bilimselmiş gibi karşısındakini dinleyip anlamadan düşman
belleme tavrı içinden çıkılamaz bir atmosfer oluşturuyor.
Alakasız gerekçelerle gerçeği
çarpıtarak birbirlerini hırpalayanlar, neyin kızgınlığını taşıdıkları da pek
belli olmuyor. Çoğu kafalarında algıladıkları, doğru kabul ettikleri
argümanları kendinden emin şekilde
Sıralarken karşısındakinin
kendisi hakkında çoktan verdiği karara tosluyor. Kimse birbirinin ne dediğini
anlamıyor.
Gördükleri ve gerçek diye
inanmak istediklerine inananların nesnel olmaktan uzak öznel dünyası kendini
kendine haklı göstermekten öteye gidemiyor. Kavramsal algılama gelişemiyor.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder