5 Aralık 2012 Çarşamba


ŞUCU, BUCU

 

Kavramsal algıların gereğince oluşmadığı fikirsel tartışmalarda bilgi ve fikirleri sınıflama yöntemleri, içerik ve sınırlarını herkesin kendi bilgi ve algısına göre oluşturduğu.anlamlandırma farklılıklarına takılıyor.

Karşısındakini Şucu, bucu diye rastgele veya olmadığı etiketlerin raflarına koyanlar ve koyulanların ortak şikayet ve tutumu da buradan kaynaklarınıyor.

Tartışma ve anlaşma zeminini zorlayan en önemli etken de çoğunlukla bu oluyor.

aslında neci olduğundan önce nasıl düşündüğü ve ne dediği, niçin dediği önemsenmeden  aynı başlıklar altında defterleri dürülenler karşısındakiyle tartışırken aynı hatayı yapmaktan kaçınmıyorlar.

Bu çerçeve nitelendirmeler sanki kesin ve bilimselmiş gibi karşısındakini dinleyip anlamadan düşman belleme tavrı içinden çıkılamaz bir atmosfer oluşturuyor.

Alakasız gerekçelerle gerçeği çarpıtarak birbirlerini hırpalayanlar, neyin kızgınlığını taşıdıkları da pek belli olmuyor. Çoğu kafalarında algıladıkları, doğru kabul ettikleri argümanları kendinden emin şekilde

Sıralarken karşısındakinin kendisi hakkında çoktan verdiği karara tosluyor. Kimse birbirinin ne dediğini anlamıyor.

Gördükleri ve gerçek diye inanmak istediklerine inananların nesnel olmaktan uzak öznel dünyası kendini kendine haklı göstermekten öteye gidemiyor. Kavramsal algılama gelişemiyor.
Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder