Yıllardır çoklu medya takibiyle dikkatini medya sosyolojisiüzerinden toplumumuzda egemen olan “ÇOCUK” algısını izlemek, çok şeyleri gösteriyor.
Medyaya yansıyanlardan, çocuklarımızın nelere maruz
kaldığınıve bu alandaki değişimlere rağmen çocuk hakları bilincinin
içselleştirilmediği,gelişmemiş çocuk sevgisi ve dikkatinden doğan pek çok
yanlışın benimsendiği birtoplum olduğumuz görülüyor.
Son yıllarda konuya dönük dikkat artışı ve gelişimi olsa
dakitle bilinci hala çok yetersiz.Çocuklarımızın büyük bir kısmı açlık, yoksulluk ve eğitimsizlik içinde.
Karnını doyurmadığımız, giydirip okutamadığımız, evdenkaçıp
çeşitli tehlikelerle sokaklarda yaşamaya mahkum ettiğimiz, ev
yangınlarında,lağım çukurlarında, göletlerde boğulmalarını önleyemediğimiz,
trafik, okul ve alışverişlerdekazalara uğrattığımız, kaybolma, cinsel taciz ve
saldırılarda, içeriksizeğitimlerde, aile cinayetlerinde ruhen ve bedenen
yaralayıp kaybettiğimiz “çocuk”gerçeğiyle yaşıyoruz.
Son olarak Pozantı Cezaevinde olup bitenler ve bunlar
karşısında attıkları çığlıkları duyulamayan, yine gözleri önünde aile
cinayetleri işlenen ve böyle örneklerin çokolduğu haksızlıklar ortamında
büyüyen çocukların, bu toplumda hangi kinlerlebüyümekte oldukları belli.
Bu nedenle yeni nesilleri ayrıca kindar yetiştirmeye
kalkmaya gerek yok.
Yapılması gereken, bu çocuklarımızın içinde bulunduğu kötü
ortamları yok edecek düzenlemelerle bu şartların yarattığı kinleri unutturacak
ve yaralarını sararak olumlu duygularaçevirecek hedefler belirlenmesi olmalı. O zaman pekçok örnekle model olduğumuz çocuklarımızın yüzüne sıkılıp utanmadan bakabiliriz.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder