28 Kasım 2012 Çarşamba

Algılanması Değişse de: Gerçek, Çok Yönlü Bir Bütündür.
 
Sanılanda yanılmakla oluşan sanılgılar, şüpheyle biçimlenen ön alımlar, çoğu kez“gerçek”leri solladığından insanlar ve toplumlararası ilişkileri de bozuyor.

Doğruluğu test edilmeden  yargılarımızı gerçeğin yerine koyarak benimsediklerimiz, davranışlarımızı yönlendirdikçe yanıldığımızı anlamak, anlayınca kabul etmek de zor oluyor.

Ne olduğuna karar vermeden önce çok yönlü olasılıklara pay bırakmak, doğru düşünebilmenin şartı ve gereği. Gerçeğe ulaşmak da ancak bu yolla mümkün.

Bilimsel doğrulara da böyle varılıyor.
Düşünülmeyen ve hesaba katılmayan etkenler ergeç durumu da, sonuçları da değiştiriyor.
Bu nedenle bilimsel bilgiler aşamalı olarak gelişiyor.
Gerisi kendi kendine gelin güvey olmakla eş değer.

Önemli olan gerçeği mi, gerçek sanılanı gerçek diye kabul etmek mi?

"Gerçeklerin olmadık zamanda ortaya çıkma huyu vardır." diyen sözün sahibi de, bir bakıma bu durumu tanımlıyor.
Bakışa göre farklı algılansa da, herkes görebildiği kadarını veya kabul etmek istediği kadarını görse de, “gerçek”, çok yönlü içeriğiyle değişmeyen ve herkesin gördüğü kadarını yaşadığı bir bütündür.

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder