10 Ocak 2012 Salı

"ESTAFURULLAH" KÜLTÜRÜ,

Bir zamanlar, hazımsızlık nedeniyle topluluk içinde yüksek sesle geğirmek zorunda kalanlar, ardından hemen ESTAFURULLAH diyerek bir çeşit özür dilerlerdi.
Az da olsa şimdi de sürmekte olan bu kibarlık jesti, çocukluğumuzda her duyduğumuzda kıkırdamamıza yol açan garip bir davranış etkisi yapardı.
Bunu yapanın kime ve neden söylediği biz çocuklara tuhaf gelse de sonradan yadırganmaz olmuştu.
Artık bu davranışa pek rastlanmasa da özellikle yaşını başını almış terbiyeli kimi kadınların böyle davrandığına tek tük de olsa rastlanıyor.
Günümüzde bunun en edepli karşılığı olsa olsa pardon veya özür dilerim olabiliyor.
Ama her yerde değil tabii ki.
Patavatsızlıkla karışık pervasızlığa dayalı doğrudan iletişimin geçerli olduğu kimi ortamlarda da, oha veya çüş gibi münasebetsiz karşılıklarla dengelenip, affetmez bakışlarla karşılandığından bu sözün bir geçerliliği kalmadı sanki.
Hatta değişen iletişim biçimlerine bağlı olarak geğirene bir şey demesine gerek bırakmayan hayranların onun yerine “estafurullah” dediği de görülebiliyor.
Özellikle eskinin yağcılarının şimdi bu koroya yazıldıklarını da söyleyebiliriz
Toplumsal nezakette oluşan bu değişim, otoriteye boyun eğme ve fedailik kültürü açısından da dikkat çekici.
Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder