21 Ekim 2011 Cuma

KÜRESEL BİLİNÇ AYAKTA


Kişisel ve toplumsal sorunlara gömülen bireysel bilincin küresel
vizyon kazanması çoğunlukla mümkün olmuyor.

Oysa problemlerin kaynağının küresel sorunlarla biçimlenmiş bir sistemin ürünü olduğu bilinci gelişmiş ülke insanlarınca daha iyi algılanmaya başlandığı bir zaman dilimindeyiz.

Genç nesillerin dünyaya karşı çıkma gücü, tıkanan ve krize giren üretim ve paylaşım sistemlerini sarsar nitelikte.

Küresel tabloya her gün yeni bir ülkeden ayaklananların eklenmesiyle pandemik hal alan bu oluşumların nasıl bir dünyaya dönüşüleceğini düşünmek keyfi bir ilgiye değil ihtiyaca dönüşmüş durumda.

Kimileri için henüz başka bir dünya mümkün değilmiş gibi görünse de kimileri için pekala mümkün ve insanlık bilinci eş zamanlı kalkışmalarla artık böyle gitmeyecek bir dünya algısına sahip oluyorlar.

Başta pek çok şeyi belirleyen ekonomik paylaşımların adaletsizliğine baş kaldıran öfkelileri, ayaklandıran motivasyonu, yüzde doksan dokuzun payının yüzde bir tarafından gasp edilme adaletsizliğine dair büyüyen bir bilinç oluşturuyor.

Yarın umudu yokluğu yarın bugün olmamalı kalkışmasında küresel bir ortak algı doğdu.
Bunu provake etme çabasıyla araya giren kimi tahribatı amaçlayan kara örgütlenmelerin de küresel mobilite taşıması olanların nasıl okunması gerekliliğini de tayin ediyor.

Geniş parantez de adalet yanlıları ve kırıp dökücü adalet karşıtları olarak bölünen ve şimdilik seyirci kalanlardan oluşan algı atmosferi nelere dönüşecek merak konusu.

Biz bu değerler savaşımının hangisinde yer alıyoruz veya içine gömüldüğümüz Ortadoğu aidiyetli mücadeleleri de yansıtan kargaşalarımızla nereye sürükleniyoruz duygusu da endişe konusu.

İsviçrenin bile bu küresel ayaklanma katılımına dahil olduğunu öğrenince gidişat üzerine düşünmenin önemi artıyor
Dikkatlerimizi hergün biraz daha içine çeken ülkemizin ve  coğrafyamızın siyasi sorunlarından gerçek dünya sorununa başımızı çevirebilecek miyiz?

Yoksa insanlarımızı yok eden veya kahreden çatışmalarla  
gittikçe reel dünyanın sınırlarına sürüklenen çok yönlü bir küresel yalnızlığa mı gömülüyoruz?

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder