20 Nisan 2013 Cumartesi


 


Yanlış algılı değerlendirmeler!

 

Olan bitenlerin vatandaşlarca nasıl değerlendirileceği konusu, medyanın maestroluğunda gerçekleşiyor.

Asıl gündem belirleyici maalesef çoğu kez siyasi irade olduğundan medya da, genellikle onların yapıp ettiklerini yansıtan ilgili, ilgisiz demeçlerle gündem oluşturuyor.

Son yıllarda sosyal medya, daha etkili ve ayrı bir gündem belirleyici olsa da, genelin düşüncesini, esas tayin edici ve hesap sorucu olan klasik medya oluyor.

Bu nedenle sosyal medyada dikkat toplayan konu da orada kalmayıp, klasik medya üzerinden  afişe edilerek daha geniş kitlelerin dikkat alanına daha yüksek bir kabulle giriyor.

Klasik medyanın ön eleme yerine geçen oto sansürlü haber ve değerlendirmelerle gerçekleşmesi doğru bilgiye ulaştırma işlevselliğini de etkiliyor. Son yıllarda sosyal medya, daha etkili ve ayrı bir gündem belirleyici olsa da, genelin düşüncesini, esas tayin edici ve hesap sorucu olan klasik medya oluyor.

Bu nedenle sosyal medyada dikkat toplayan konu da orada kalmayıp, klasik medya üzerinden  afişe edilerek daha geniş kitlelerin dikkat alanına daha yüksek bir kabulle giriyor.

Bu işleyişle belirginleşen konular da, alt yapısız zihinlerde alternatifsiz ve tartışmasız doğrularmış gibi benimsenen bir ortak algı yaratıyor.

Herhangi bir toplumsal soruna bu ortak aklın içinden bakanlarla, dışından bakanlar arasında ki en önemli ayrım da buradan doğuyor.

Zira ortak kodlanmaların zihinsel çıkarımlarına göre doğru olanı, gerçeğinden farklı algılatabilen ortak akıl, söylenen sözleri de farklı anlamlandırtıyor. Anlamlandırmalar farklılaşınca, bireysel algılarda da, çoğunlukla sağlıklı bir sonuç ve okuma elde edilemiyor.

Anket soruşturmalarında görüldüğü gibi, aynı kişinin çeşitli sorulara verdiği cevaplar, sorulanın değil onun sorulanı anlamlandırmasını ifade ettiği için konuyla ilgili bilgi ve düşünce tutarsızlıkları da göz önüne çıkıyor.

Bu nedenledir ki, kamuoyu yoklamalarından istenilen cevaba göre sonuç çıkarılması da,
aynı araştırmanın farklı okumalarla değerlendirilmesi de mümkün olabilip bu amaçla da kullanılabiliyor.

Ayrıca çoğu anket sorgulamaları, soruş şekli kadar, sorulanı algılama yanlışlığından doğan sonuçlarıyla, neredeyse fal bakmaktan öteye geçmeyen tartışmalı verilere de dönüyor.

Sormaca verilerine göre hareket edenler de, doğruyu okuma adına gerçekleştirilen bu yanlışlıklar zincirine dolanarak içinden çıkamaz hale geliyorlar.

Sonunda en önemli konular da, bu zincire dolanmış algılamalarla ister istemez polemikler yığını içinde kaybolan ve halledilmesi ertelenen sorun yığınlarına dönüşüyor.
Sevgi Özkan

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder