10 Ocak 2013 Perşembe


KUŞLAŞMAK ÜZERE MİYİZ?


Kuşlar cikliyor, insanlar twittliyor. Paylaşılan kuş dili mi, insan dili mi, hangisi?

Bildiğimiz kadarıyla kuşların bu konuda bizden bir şikayeti yok. Hatta çocuklar anlamasın diye kuş diliyle konuşma çabalarımıza bile ses çıkarmıyorlar. Olsa olsa dillerini bozuyoruz diye kızıyor olabilirler.

Korkum bu cikciklemelerin beynimizi kuş beynine çevirmesi olasılığı.

Kuşların dillerinde bir sınırlama yokken bile beyinlerini beğenmeyen insanların, twitt dili sınırlamasıyla kendi dilini ve beynini ne kadar geliştireceği tartışılır.

Dilin ifade yeteneği harf sayısıyla kısıtlandıkça, egoistlik dışında düşünce yeteneği geliştirilmemiş çoğu insanın beyni de daralacak ki, konu hakkında düşünenlerin bu yolda büyük kaygıları var.

Her sözü kısaltarak yazmayı yeni bir dil haline getiren nesillerin, iletişim adına tek bir harfe bir kaç anlam yükleyecekleri türden yarışmaları yakındır.

Durum bildirme dışında her ne kadar eskiye göre yazarak kendini ifade etme yeteneği artsa da düşüncelerin gelişip gelişmediği veya ne yönde geliştiği, insanın zihinsel gelişim serüveni açısından sorgulanması gerekiyor.

Giderek tek dilden “cik”leşerek gezegen ahalisine dönecek insanların nasıl bir algı ve bilgi donanımına sahip olacağı da başlı başına önemli.

Görebildiğimiz kadarını yaşayacağımız dünyanın aslında ne kadarını algıladığımız ve algılayabileceğimiz de tartışılmalı.

Sevgi Özkan

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder