Düşüncelerimizin fay kırıkları.
Hiçbir zihinsel çıkarım kendi öncüllerinin eseri değil. Düşüncelerimizi neyin
üstünde yükselip nasıl kırıldığı ve de farklı bir yerden yola devam
ettiği zamane düşüncesinin, kaçınılmaz kaderine dönüştü sanki
Tutarsız davranışların tutarsız sonuçlar doğurduğu ve
birlikte yapıp ettiklerimizin nasıl bir manzara oluşturduğu pek çok insan için hayretle
karşılanmak şöyle dursun kaçınılmaz bir sonuç gibi kabul görüyor.
Düşünme becerisinin uyanıklıktan öte bir zihinsel gelişim aracı
gibi kavranmadığı için bunun eğitiminden yoksun olarak yetişen nesillerin bu anlamda düşünsel
becerileri de gelişmiyor.
Felsefe alanında öğretilerin kurucularının adlarını bile kısaltıp
yazan gençler için önemli olan ne bilgi ne düşünce sanki.
Sosyal iletişim alanında çok takipcisi olduğuyla ün yapan genç,
katıldığı bilgi yarışmasının basit bir sorusunda tökezleyince hiçbir rahatsızlık
duymadan kendisinin tutulma özelliğinin saçma
şeyler yazmak olduğunu belirtiyor. Saçmaya rağbetin artması sosyal medya
varlığının temeli olunca kim ne yapsın bilgiyi, düşünceyi. Davranış ve sözlerin çelişkisinden doğan mizah anlaşılır bir sonuç olsa da,
"Değerler dünyası"nın hızla değiştiği ve ortaya atılan her
hangi bir konu veya görüntünün olumsuz hesabının artı ve eksi olarak anında görüldüğü
iletişim dünyasında saçmalamanın aranan bir değer olması dikkat çekici.
Ülkemizin üstünde bulunduğu fay kırıkları kadar tehlikeli bu durum, içinde
bulunduğu freni patlamış otobüse ne yapacağını bilmeyen şaşkın yolculara
çevirirken, neyin neye dönüşeceği de büyük bir merak konusu.Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder