6 Ocak 2013 Pazar


Düşüncelerimizin fay kırıkları.

Hiçbir zihinsel çıkarım kendi öncüllerinin eseri değil. Düşüncelerimizi neyin üstünde yükselip nasıl kırıldığı ve de farklı bir yerden yola devam ettiği zamane düşüncesinin, kaçınılmaz kaderine dönüştü sanki

Tutarsız davranışların tutarsız sonuçlar doğurduğu ve birlikte yapıp ettiklerimizin nasıl bir manzara oluşturduğu pek çok insan için hayretle karşılanmak şöyle dursun kaçınılmaz bir sonuç gibi kabul görüyor.

Düşünme becerisinin uyanıklıktan öte bir zihinsel gelişim aracı gibi kavranmadığı için bunun eğitiminden yoksun olarak yetişen nesillerin bu anlamda düşünsel becerileri de gelişmiyor.

Felsefe alanında öğretilerin kurucularının adlarını bile kısaltıp yazan gençler için önemli olan ne bilgi ne düşünce sanki.

Sosyal iletişim alanında çok takipcisi olduğuyla ün yapan genç, katıldığı bilgi yarışmasının basit bir sorusunda tökezleyince hiçbir rahatsızlık duymadan kendisinin tutulma özelliğinin saçma şeyler yazmak olduğunu belirtiyor. Saçmaya rağbetin artması sosyal medya varlığının temeli olunca kim ne yapsın bilgiyi, düşünceyi. Davranış ve sözlerin çelişkisinden doğan mizah anlaşılır bir sonuç olsa da,
"Değerler dünyası"nın hızla değiştiği ve ortaya atılan her hangi bir konu veya görüntünün olumsuz hesabının artı ve eksi olarak anında görüldüğü iletişim dünyasında saçmalamanın aranan bir değer olması dikkat çekici. Ülkemizin üstünde bulunduğu fay kırıkları kadar tehlikeli bu durum, içinde bulunduğu freni patlamış otobüse ne yapacağını bilmeyen şaşkın yolculara çevirirken, neyin neye dönüşeceği de büyük bir merak konusu.
Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder