Herkes Doğuştan Psikolog, Doğuştan Sosyolog Olunca(!)….
Günlük konuşmalar, sık
kullanılan psikolojik, sosyolojik nitelemesine dayalı analizleri de yansıtır.
Herkesin kendini doğuştan psikolog
veya sosyolog yerine koyduğu bir toplumda, sosyal bilimlerin öneminin yeni
yeni anlaşılması, ve ülke yönetimine genellikle mühendislerin
talip olması kaçınılmaz gibi olmuştur.
Burada dışlaşan en önemli
yargı, psikoloji nitelemesi yapan ne kadar psikologsa, sosyoloji nitelemesi yapan
da o kadar sosyolog yerine konulduğundan, ayrıca psikoloji veya sosyolojiye
çok da ihtiyaç olmadığı sanılgısıdır.
Eskiye göre şimdilerde, toplum
gözünde değer kazanan Psikoloji de, yine eskiye göre dikkatleri yeni yeni üstüne
çekmeye başlayan sosyoloji de, bu nedenle verilmesi gereken öneme sahip
olamamışlardır
Bireysel ve toplumsal
sorunların çözümü, komşu / arkadaş çevresine dayalı paylaşımlar ve kahvehane sohbetleri üzerinden niteliksel
olmaktan çok niceliksel okumalara dayalı değerlendirmelerle çözülmeye
kalkıldığından, insani sermayenin gelişimi de, bu doğrultuda biçimlenmiştir.
Günümüzde bilişsel
gelişmelerle hızla değişen bilimsel verilerin sunduğu artı ve eksilerin iyi değerlendirilmesi, yaşamsal bir önem kazanırken, yeniden yapılanan sosyal ve fen bilimsel verilerin de, dikkate alınmasına ihtiyaç
duyulması gerekiyor.
Yoksa toplumsal sorunlarda sosyolojik duruma dikkat çekenlere biz de sosyoloji biliyoruz diye kızan ve de denizler arası kanal açmanın bilimsel sakıncalarını saptayan verileri ise yok sayabilen politik zihniyet yönetimi, toplumda ne sosyal bilim bilinci bırakacak ne de fen bilinci. Hepsi doğuştan bilenlere havale edilecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder