18 Aralık 2013 Çarşamba


“Gök Gürledi Evladım.”

 

Eşler arası ayrılığa varan çözümsüzlüklerin, karşı tarafı ortadan kaldırmak gibi benimsenmesinde eskiye göre arttığı görülen kadın öldürmenin etkileşim alanları genişliyor.

yaşamlarındaki sorunları konuşmak yerine kavga ve küfürle giderme tavrını, eş konumunda da sürdüren kimi erkeklerde aile sorunları kavga ve öldürmeyle sonlandırma eğilimi gittikçe artarak neredeyse bir göreneğe dönüşüyor.

Toplumun kaçınılmaz rol modellerine dönüşen yönetimdekilerin, insani iletişim biçimlerine dokunulmazlık kazandırdığı davranış örnekleri, konuşma ve tartışmadan çok küfürleşme ve dövüşme hatta silah bile çekme biçiminde gerçekleşince, aile ilişkilerinde de baş vurulan otomatik bir çözüm modeline dönüşebiliyor. Son zamanlarda politik çatışmaları tetikleyen şiddet yatkını iletişim politikaları toplumun gündemini yönetmekten öteye insan ilişkilerini de etkileyen önemli bir etmen oluyor.

Karısıyla sorununu kurşunla sonlandıran aile reisi, yan odada uyuyan üç çocuğundan silah sesine uyanan ve bir gürültü duyan büyük oğlunu gök gürledi diyerek odasına gönderen bir eş ve baba figürü, sorun çözme algısında gelinen noktayı çok güzel özetlerken, aynı zamanda anasız bıraktığı ve yaşamlarını kararttığı çocuklarının şoke olmasını önleyen bu pedagojik hassasiyet(!) pek çok düşündürücü noktayı ortaya çıkaran bir ifade.

Karısını öldürme zorunda gören bu aklın, çocuklarını kollamayı da ihmal etmeme çelişkisi aslında sorunun suç teşkil eden yanında kendini haklı bulduğu için davranışlarına kılıf oluşturmanın zihinsel paradoksunu da iyi yansıtıyor.

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder