“Gök Gürledi Evladım.”
Eşler arası ayrılığa varan çözümsüzlüklerin,
karşı tarafı ortadan kaldırmak gibi benimsenmesinde eskiye göre arttığı görülen
kadın öldürmenin etkileşim alanları genişliyor.
yaşamlarındaki sorunları konuşmak
yerine kavga ve küfürle giderme tavrını, eş konumunda da sürdüren kimi erkeklerde
aile sorunları kavga ve öldürmeyle sonlandırma eğilimi gittikçe artarak neredeyse bir göreneğe
dönüşüyor.
Toplumun kaçınılmaz rol
modellerine dönüşen yönetimdekilerin, insani iletişim biçimlerine dokunulmazlık
kazandırdığı davranış örnekleri, konuşma ve tartışmadan çok küfürleşme ve dövüşme
hatta silah bile çekme biçiminde gerçekleşince, aile ilişkilerinde de baş
vurulan otomatik bir çözüm modeline dönüşebiliyor. Son zamanlarda politik
çatışmaları tetikleyen şiddet yatkını iletişim politikaları toplumun gündemini
yönetmekten öteye insan ilişkilerini de etkileyen önemli bir etmen oluyor.
Karısıyla sorununu kurşunla
sonlandıran aile reisi, yan odada uyuyan üç çocuğundan silah sesine uyanan ve bir
gürültü duyan büyük oğlunu gök gürledi diyerek odasına gönderen bir eş ve baba
figürü, sorun çözme algısında gelinen noktayı çok güzel özetlerken, aynı zamanda
anasız bıraktığı ve
yaşamlarını kararttığı çocuklarının şoke olmasını önleyen bu pedagojik hassasiyet(!)
pek çok düşündürücü noktayı ortaya çıkaran bir ifade.
Karısını öldürme zorunda
gören bu aklın, çocuklarını kollamayı da ihmal etmeme çelişkisi aslında sorunun
suç teşkil eden yanında kendini haklı bulduğu için davranışlarına kılıf oluşturmanın zihinsel paradoksunu da iyi
yansıtıyor.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder