13 Eylül 2013 Cuma


"Biz Nasıl Yapıyorsak Doğrudur", Anlayışı.

 

Her şeyi olabilir sanmak reform olunca, olmazı görmek de, tutuculuk mu oluyor
acaba?

Yeni Milli Eğitim Bakanının yeni eğitim yılı açılışı nedeniyle sempatik şovlarla sergilediği
tavırlar, maalesef yapılan ve yapılacak yanlışları önlemeye yetmiyor.

Asıl önemli olan daha önce de görüldüğü gibi habire bakanı değişen ve her gelenin birikim ve vizyonuna göre yeni denemelere maruz kalan bu alanla daha ne kadar oynanacağı.

Eğitim Reformu Girişimi ERG’nin, geçen yıl eğitimde uzmanların dikkat çektikleri hatalarla göz göre göre uygulananları analiz ettiği, Eğitim İzleme Raporunu açıklaması, 2012 MEB denemelerinin sonuçlarını artı ve eksileriyle görme şansı sağlıyor.

Siyaset dışı ve eğitim olgusu açısından yol gösterici olan bu analizin, bundan sonra MEB tarafından ne kadar ve hangi yönleriyle dikkate alınacağı ayrı bir dikkat ve takip konusu.

Yapılanların Reform niteliğinde sunumlarının ve kendi yaklaşım niyetlerinin olumsuz değerlendirmelerle eleştirilmesini eleştiren Bakan’ın, özellikle bazı konuları ileri adım olarak nitelerken, olması gerekir diye yeni niyetler sergilemesi "yine mi?" dedirtecek cinsten yürek hoplatıcı.

Neden "yine mi?".. Zira şimdiye kadar süre ve kapasite olarak yeterince üzerinde kafa yormadan girişilen temele ait toptan  kalkışma alışkanlığının değişeceğine dair bir umut olmaması ve bakanlardan çok hükümet başının kararıyla sonuçlanması nedeniyle.

Yine, çağa yetişmeyi her öğrenciye bir tablet vererek halletmek sanan anlayışın, çağın gereği diye yapılmaya kalkılacak bazı uygulamalarda da aynı noktada olması. Yeterince incelenmeden uygulamayı adet haline getiren gözü kara reformistliklerin, çağa yetişmeye mi, geriye düşmeye mi yol açtığının son derece tartışmalı olması. Bu kadar gerekçe yetmez mi?
Sevgi Özkan 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder