"Biz Nasıl Yapıyorsak Doğrudur",
Anlayışı.
Her şeyi olabilir sanmak reform olunca, olmazı görmek de,
tutuculuk mu oluyor
acaba?
Yeni Milli Eğitim Bakanının yeni eğitim yılı açılışı nedeniyle
sempatik şovlarla sergilediği
tavırlar, maalesef yapılan ve yapılacak yanlışları önlemeye yetmiyor.
Asıl önemli olan daha önce de görüldüğü gibi habire bakanı değişen
ve her gelenin birikim ve vizyonuna göre yeni denemelere maruz kalan bu alanla
daha ne kadar oynanacağı.
Eğitim Reformu Girişimi ERG’nin, geçen yıl eğitimde uzmanların
dikkat çektikleri hatalarla göz göre göre uygulananları analiz ettiği, Eğitim İzleme Raporunu açıklaması, 2012 MEB denemelerinin sonuçlarını artı ve
eksileriyle görme şansı sağlıyor.
Siyaset dışı ve eğitim olgusu açısından yol gösterici olan
bu analizin, bundan sonra MEB tarafından ne kadar ve hangi yönleriyle dikkate
alınacağı ayrı bir dikkat ve takip konusu.
Yapılanların Reform niteliğinde sunumlarının ve kendi
yaklaşım niyetlerinin olumsuz değerlendirmelerle eleştirilmesini eleştiren Bakan’ın,
özellikle bazı konuları ileri adım olarak nitelerken, olması gerekir diye yeni
niyetler sergilemesi "yine mi?" dedirtecek cinsten yürek hoplatıcı.
Neden "yine mi?".. Zira şimdiye kadar süre ve kapasite olarak
yeterince üzerinde kafa yormadan girişilen temele ait toptan kalkışma alışkanlığının değişeceğine
dair bir umut olmaması ve bakanlardan çok hükümet başının kararıyla sonuçlanması nedeniyle.
Yine, çağa yetişmeyi her öğrenciye bir tablet vererek halletmek
sanan anlayışın, çağın gereği diye yapılmaya kalkılacak bazı uygulamalarda da
aynı noktada olması. Yeterince incelenmeden uygulamayı adet haline
getiren gözü kara reformistliklerin, çağa yetişmeye mi, geriye düşmeye mi yol açtığının son derece tartışmalı olması. Bu kadar gerekçe yetmez mi?
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder