21 Kasım 2011 Pazartesi

DENSİZLİK KÜLTÜRÜ


Densizliğin bazı kişilere ait davranış kusuru olmaktan çıkıp benimsenmiş ve yerleşmiş bir toplumsal değere dönüşerek toplumumuzun kültürel karakteristiği olmaya başlaması, üzerinde durulması gereken bir tehlike.
Bilmediğini bilmemekten doğan pervasızlığa, aynı kategoriye girebilen patavatsızlık veya densizlik ve cüretkarlık eklenince ortaya aymazlığı arttıran ürkütücü bir durum çıkıyor.
Normal etkileşim alanlarının yanı sıra sosyal medyayla kimi zaman daha da gelişen oto kontrol ve bilgisel denetim yokluğu ve orijinallikle açıklık kavramının özünde bilgisizliğe dayalı yorumları böyle sonuçlar üretebiliyor.
Çeşitli alanlardan yansıyan böyle yepyeni algı ve değerlendirme örnekleri artmaya başladı .
Reklam dünyasında da bazı örnekleri oluşan bu duruma son olarak bir mobilya reklamında rastladık.
Firmanın mobilya tanıtımı için kullandığı figür ve kompozisyon üzerinden çok talihsiz bir yönlendirme yapan ifadeleri ürkütücü bir tablo sunuyor.
Reklam, ev içi ortamını yansıtan bir mekanda asılmış bir kadının ayak kısmı ve yerde devrilmiş sandalye görüntüsünü “bir ömre sığmayan mobilya” sloganıyla sunarak densizlikten de öteye aymazlığı yansıtıyor.
Her gün kadınların aile içi şiddete uğradığı veya bunun bir türü olan töresel baskılarla yaşamları kendi veya yakınınca sonlandırıldığı toplumumuzda böyle bir reklamı marifet gibi sunmak, her şeyden önce önlenemeyen olaylardan doğan şiddet propagandasına katkı sağlamak olmaz mı?
Dikkat çekici görsellerle sorunlara el atan dünya markası Benetton’un bu yıl erkek, erkeğe veya karşıt grup liderlerini dudak dudağa öpüştürme cüretkarlığına bakarak böyle bir reklam yapmayı da mesleksel başarı sayabilenler varsa, reklam etkileşimleri açısından tüm bildiklerini gözden geçirmek zorundalar.
Örneğin daha kısa bir süre önce ülkemizde kendini tanıtmak isteyen yabancı bir çocuk giyim markasının çocuk istismarı kavramını istismar eden reklamı anında ve yerinde gösterilen sivil toplum, medya ve de sosyal medya tepkisiyle geri çekilip düzgün bir anlatımla yeniden duyuru yapmak zorunda kalmıştı.
Satmak istediği ürünü böyle reklamlaştırma ve bunun ürün sahibince onaylanması en basitinden densizlik kategorisinde itici olacağından şimdilik tek tük örneklerde ortaya çıkmasına şükretmek gerek zira bu olumsuz ve itici tavrın toplumun pekçok alanında giderek benimsenip yayılmakta olan densizlik kültürüne katkı sağlayarak normal kabul edileceği günler de gelebilir.
Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder