15 Ağustos 2010 Pazar

DİNİ OLAN İLE GELENEKSEL OLANIN FARKI

Dini olanla geleneksel olanın birbirinden ayrılması gerektiği çok önemli bir konu.

Suriyeli müftü peçeye karşı çıkan mesajında bu noktanın altını çiziyor.

Gerçek ilahiyat profesörleri örtünmenin, o coğrafyanın gereği olarak kadın ve erkek hepsinde İslamiyetten önce de var olduğunun altını çizerek bu olaya dini ve dünyalık olarak nasıl farklı yorumlar getirilebileceğini anlatıyorlar.

Bu konuda her devrin inanç algısını farklı biçimleyen etkenler olduğunu gösteren sosyolojik veriler var.

Bu olguya sadece dönemin ve yerlerin algısına veya yorumuna uymak gibi dar kalıplardan bakmanın doğru çıkarımları önlediği görülüyor.

Madem insanlar kendi inançları ile davranmak özgürlüğüne sahipler o zaman "bu emirse neden uyulmaz" mantığı da bu nedenle doğru olmuyor.

Burada temel kabul, insanların kendi inançları doğrultusunda davranmaları ise başını örtenlere karışma hakkından çok örtmeyenlere karışma hakkı nereden oluşuyor u düşünmek gerekir.

Başını toplumsal baskı ile örttürmek, kadının gerçekten kendi seçimine karşı çıkmak nereden kaynaklanıyor?

Bu konuda mantık yürütenler, inanç ölçülerini kendi algılarıyla sınırladıklarını görmeyip, sevaba girdiklerini mi düşünüyorlar.

Sonuç; herkes kendi inancından sorumluysa, erkekler ve çevrelerindeki en yakınlardan başlayarak hiç kimsenin kadınlara bu konuda karışmamaları gerekir. Oysa bazı devlet yönetimindekilerin eşleri dahil kamuya dönük itiraflardan hatırlarsak bu konuda bir tokatla seçime zorlananlar olmuş ve olmaktadır.

Geleneksel yaptırımlar ve erkek korumacılığıyla karıştırılan bu müdahaleye islam kılıfını giydirme açık gözlüğünü gösterenlerin kimse anlamasa tanrı anlayacaktır diye bir iç muhasebesi yapmaları daha uygun olur.

Daha önce başları açık gezen kadınların müslümanlığını sorgulama ihtiyacı yokken gelenek bazlı ve de kentleşmeye bağlı kırsal dirençle şekillenen ve sosyal baskı aracı haline gelerek yaygınlaşan örtünme olgusu, politikacıların bu olguyu oya çevirmeleriyle çözümlenemez ve kişilerin kendi istekleriyle seçecekleri bir şey olmaktan çıkmıştır.

Bu anlamda CHP'nin çarşaflılara gösterdiği tolerans bu kılıfın sıyrılmasına yol açarak örtünen kadınlara, folklorik değerlendirmelerle bakabilmeyi sağlamış ve bu anlamda ve kamplaşmayı biraz olsun önlemiştir.

Bu olguyu tüm yanları ile ele almadan sadece bireysel özgürlük sorunu olarak değerlendirmek mümkün olamdığından tek cevaplı çözümler de mümkün olamaz.

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder