YÖNETİMLERİN FELAKET ÖNLEME SORUMLULUĞU
“Baskın basanındır” ifadesi günümüz
Türkiye’sinde artık iyice görüldüğü gibi “Basın da, basanındır.”olmaya başladı.
Zaten gazete okumaya meraklı olmayan bir toplumda artık basılı gazete okumanın da revaçta
olmamasının ve de ortak aklın şekillenmesini sağlayan ana akım medyaya yapılan baskınların eklenmesi, okurun güven ve gerçeği öğrenme
hakkının zedelenmesine yol açıyor.
Uzun yıllardır yönetiminden
sorumlu oldukları ülkeyi çoğunlukla yurt dışı gezilerle sürdürürken olan
bitenin gerçeğini de, uzaktan ve kendine aktarılan yorumlar üzerinden
değerlendirme yanlışı pek çok alanda onulmaz yaralar açıyor.
Görev bölümü kavramının “taşeronluk” olarak gerçekleştiği bir düzende, yönetimin selameti için gereken vicdani ve hukuki sorumluluğun da, amiyane bir ifade ile “İt, ite, it de kuyruğuna” işleyişiyle gerçekleştiği böyle bir tabirin varlığından anlaşıldığı gibi yerleşik bir davranış olarak kendini sürdürüyor.
Görev bölümü kavramının “taşeronluk” olarak gerçekleştiği bir düzende, yönetimin selameti için gereken vicdani ve hukuki sorumluluğun da, amiyane bir ifade ile “İt, ite, it de kuyruğuna” işleyişiyle gerçekleştiği böyle bir tabirin varlığından anlaşıldığı gibi yerleşik bir davranış olarak kendini sürdürüyor.
Aslında tek elden komutlarla sorumsuzluğun yükünün ve vebalinin paylaşımını sağlayan bu ortam, ortak vebal
ve cezayı de baştan paylaştırarak sorumluluğun vicdani ağırlığını hafifletiyor. Görevin ifasında payı olan herkesin kendisini masum görmesine de zemin hazırlıyor.
Her alanda oluşan birikimlerle dayanılamaz bir yılgınlığa dönüşen bu durumun, özellikle belli bir toplum kesiminin kendi karşılığını ve benzerini toplumda bulamayarak çareyi sanal iletişim alanında aramasına yol açıyor. Son olarak da bireysel özgürlüğü yok etme
girişiminin, üstü kapalı olarak devreye sokulan “torba” yasalarla gerçekleşeceğinin görülmesi yılgınlığı arttırıyor.
Kainatta fazla kurcalanan ve zorlanan
enerjilerin önlenemez biçimde patlayacağına dikkat çeken dahi fizikçi S. Hawkings’in
dünyanın var oluşu araştırmalarında aranan temel parçacık deneylerinde fazla
ileri gidilmesine karşı uyarı yapması haberi çok düşündürücü. Zira değerli bilim adamının son kitabında “aman ha, enerjinin
önlenemez bir dinamizasyonla dünyanın yok olmasını yaratacak bir sonuç oluşabilir” demesi pek çok yönden boşuna değil.
Baskılanan birikmiş toplumsal enerjilerin de bazen beklenmedik noktalarda patlayabileceği, geriye de, ne yöneten ne de yönetilenin kalacağı bir felakete dönüşebilmesi mümkün. Bu nedenle acilen dikkate alınması gereken bir SORUMLULUK yönetimi gerekiyor. Aman ha (!)
Baskılanan birikmiş toplumsal enerjilerin de bazen beklenmedik noktalarda patlayabileceği, geriye de, ne yöneten ne de yönetilenin kalacağı bir felakete dönüşebilmesi mümkün. Bu nedenle acilen dikkate alınması gereken bir SORUMLULUK yönetimi gerekiyor. Aman ha (!)
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder