9 Şubat 2014 Pazar


Demokratik düzen otokontrol ile, faşist düzen oto sansürle gelişir.

Otokontrol ve, otosansür gibi iki bireysel kontrol aracının en önemli farkını, ancak böyle özetleyebiliriz.

Demokratik yönetimlerin devamı ve gelişimi, vatandaşların özgürlük ve adalet anlayışlarını geliştiren otokontrol yani kişinin kendini kontrol etme bilincinin gelişimiyle mümkündür.

Erken yaşlarda aile ve okul eğitimleriyle benimsenen otokontrol, bireylerin başkalarının özgürlük ve haklarını hesaba katmadan her istediğini yapmasını önleyen bu davranış, demokrasilerin de gelişmesini sağlar.

Faşist nitelikli totaliter düzenlerde ise kişilerin kendi iradeleri dışında devreye giren yönetimsel dayatmalardan doğan kendini kontrol etme zorunluluğu olan otosansür ise, kişinin yaşamını sürdürmesini sağlayan bir kendine baskı uygulama refleksidir.

Düşüncelerini veya davranışlarını yönlendirerek bireye yaşama şartı sağlayan bu sistemler, toplumun özgürlüğü yaşayamayıp baskılarla güdüldüğü bir korku toplumu yaratır.

Otokontrol, demokratik düzenlerin yaşama lokomotifi olurken, otosansür baskıcı yönetimlerin sürdürülmesine yol açan bireysel çaresizlik refleksi olur.

Ama tarihte pek çok örneği yaşanarak görülen odur ki toplumlar, bu tür baskılara karşı koyma refleksiyle er veya geç özgürlüğe kavuşsalar da olan bu çatışmalara kurban giden nesillere olur.

Bu çağın en önemli ifade aracı olan internetin devlet baskısıyla kontrol altına alınması, toplumları özgürlük haklarının yok edilmesi denir bunun adı da, ne ileri ne geri DEMOKRASİ değil, devlet eliyle örgütlenmiş baskı yönetimi yani FAŞİZM olur.
Sevgi Özkan

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder