Yaşam tarzı sınırlarımızı namus
bekçileri mi koruyacak?
Kadınların yaşamı üzerinden yürütülen
savaşanlarda kadının başını kapatma özgürlüğü(1) ile yetinmeyenler cinsiyet
bekçiliğinin sınırlarını genişletiyor.
Bireysel özgürlük derken bireysel
tercihlere sınır çekmeyi demokratlık sananlar, kadın bedeninin sınırlarında
dolaşmaktan kolayca vazgeçemiyorlar.
Bu iş, devlet gücüyle bekaret
kontroluna kadar gideceğe benziyor. Ne yapacağına kendi karar versin diye
savunulan özgürlük anlayışı, başını kapatma özgürlüğü (!)yle yetinilmeyip
nerede kimle nasıl yaşayacak özgürlüğünün sınırlarını çizmeye doğru yol alıyor.
Kadının namusunu
cinsiyetinden öte algılamayan erkekler dünyasının yönetim gücü eline
geçirdiğinde onu zaten yaşatmadığını, yaşatırsa da kendi çizdiği sınırlarda
yaşamaya zorladığı her gün öldürülen kadın yaşamlarında görülüyor.
Bu mantığın devlet yönetim
gücüyle insan hakkı olarak kadının yaşam sınırlarını daraltan uygulamalar, siyasi
güçler arası muhafazakarlık yarışına dönmeye başladı.
Demokrasi üzerinde ileriye
giden yolda geriye dönmeye dönüş değil, düşüş deniyor.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder