BARIŞ ZAMANI “İLİŞTİRİLMİŞ”LERİ (!)
Savaş zamanı orduyla hareket ederek bir çeşit kendi
cephesine kendi propogandasını yaptırdığı gazetecilere Türkçe karşılığıyla iliştirilmiş
gazeteci deniyor. Körfez savaşı gibi yakın geçmiş çatışmalarında batıda etik yönden
uzun süre tartışılan bu konu, içinde yaşadığımız barış(!)zamanında da farklı biçimlerde
sürdürülüyor.
Toplumumuzda yönetimle bir bölüm halk arasındaki paradigma
savaşımlarına “yandaş medya” yaratımıyla yeterli verim sağlanamadığı ve karşı
düşüncenin açıkca yok edilemediğini gören yönetim, kendi propogandistini
“iliştirilme” yoluyla karşı tarafa katarak sonuç almaya çalışıyor.
Karşılarındaki gazetelerden türlü baskılarla uzaklaştırmaya
çalışılan etkili kalem veya yöneticilerin yerine kendi zihniyet temsilcilerini
yerleştirerek muhalif zihniyetin etkisini azaltmaya kalkanlar, barış zamanının
“iliştirilmiş”leriyle sonuç alma politikasını benimsemiş gibiler.
TV program ve haberleri kadar yazılı basında da yorum ve
fikirleriyle ters düşen ünlü köşe yazarları şu veya bu biçimde yaşanan bu zihniyet
savaşının dışına itilmeye başlandı. Tam yok edilemeyenlerin yanına da, hükümet
komiseri niteliğinde kendi zihniyet kollayıcılarını iliştirterek sorunu çözmeye
çalışıyor.
Yazılı basını internetten takip edenlerce pek farkına
varılmasa da, sayfa düzeni açısından okuyucunun gözüne batan bu durum, son
derece rahatsız edici.
Yıllardır bu sayfaların takipçisi olanların ellerine
aldıkları gazetede bakmaya alıştıkları yerlerde ve biçimde okumaya alıştığı
yazarı bulamamaları, huzursuzluğun yanı sıra daha çok arayıp bulma isteği yaratıyor. Yani yazara dönük dikkatin etkisini
azaltmak yerine iyice kıymete bindiriyor.
Toplumsal ortalama akıl ve vicdanın bir çeşit maestorosu sayılma
niteliğini yıllardır kimseye kaptırmayan Hürriyet gibi bir gazetede baş yazar
sayılan kalemin sayfa kenarına iliştirilen sözüm onu karşıt görüşlü yazarı
görmek zorunluluğu, okuyucuda seçme özgürlüğüne müdahale duygusu oluştursa da
neyse ki okumama özgürlüğü hala geçerli. Hiç kimseye bir yazarı zorla okutmak ve
benimsetmek mümkün olmuyor. Yeni başlayan okuyucular da durumu kısa sürede
kavrıyorlar.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder