21 Ocak 2015 Çarşamba

"ÇOCUK AKLI"na verilemeyen cevaplar. 

Altı milyon kişiyle Manila'da karşılanan Papa'ya, kalabalığın içinden 12 yaşında bir çocuk: 
" Çocuklar fuhuşa zorlanıyor. Tanrı neden buna izin veriyor? diye sormuş.
Herkes gibi şaşkınlık geçiren Papa:
"Çocuklar hiçbir şeyin suçlusu değildir" diye cevaplamış.
Cevaplanması zor bu soruya tüm büyükler gibi Papa'da, temiz ve mantıklı ve de tam karşılığını verecek bir cevap bulamamış. 
Tabii Papa'nın hassasiyetinden korkup çocuğu hoyratça susturmaya kalkanlar da çıkmamış.
Çocukluk devresinde pırıl pırıl olan insan aklı ve vicdanı sonra nasıl deforme oluyor da genellikle bu çocuk sorgulamalarına büyükler hep doğru cevaplamayı bilemez ve şaşırırlar.
"Şimdiki çocuklar harika" değerlendirmesi, sonradan kaybedilen saf, çıkarsız, mantık ve vicdançıkarımları olduğunun yetişkinlerce unutulmasındandır aslında.
Bu nedenle hangi çağda ve dönemde olursa olsun çocukken yaşanan görece ileri akıl ve duygusal tepkimelerini büyüyünce unutan yetişkinler, çocukları kendilerinden daha ilerde bulma şaşkınlığı ve ezikliğiyle çocuk sorgulamaları karşısında aciz kalır ve bunu da bugünün eskiye göre daha gelişmişliği değerlendirmesine bağlarlar.
Oysa her dönem ve kültürde çocuk aklı çevresine şu veya bu şekilde yaptığı sorgulamalarla şaşırtıp, bu hissi yarattığından bu doğru değildir.
Çocuklarla büyükler arasındaki esas fark, sadece çağ sorunu değil, büyüklerin akıl işleyişlerini deforme eden etkenleri iyi analiz edememe yani yeterince düşünememe sorunudur. 
Bu nedenle aklın düşünme fonksiyonunu şimdilerde çoktan akıllı aletlere kaptıran bir canlı olarak "insan", artık iyice düşünememekte ve tüm sorulara şaşıp kalmakta. 
Yakında sadece çocuk değil, makine aklının sorgulamalarına da cevap veremeyen canlılara döneceği endişesi, pek belli etmese de tüm yetişkinleri gizliden başka canlıları bekleme umuduna sardırtıyor galiba. 
Sevgi Özkan 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder