Vicdanlar Kimi, Affedecek?
Toplum olarak çok yönlü savaşların, çok yönüyle savaşmaya
mahkumuz.
"Milletim” kategorisinde yer almanın rahatlığıyla yüksek perdeden demokratik hakkaniyet masalları anlatanlar, geriye kalan kısmı
oluşturan mağdurlar milletini, demokratik tepkilerinin cezasını ödetmeye mecbur ederek
etkisiz bırakmaya çalışıyorlar.
Kim kimle savaşıyor, kim kimi kurtaracak?
Aslında başından beri usul musul hatası diye
hafifsetilmeye çalışılan oluşumlarda “gereğin” katliamı o kadar açıkca görünüyordu ki, uygulamalardaki
zamanlama girişimleri ve gelişimleri unutmayanlar için şu anda söylenecek ilave
bir söz kalmamış durumda.
Kirlisi temizi aynı torbaya konmuş maddelerle yapılan halk
oyu ölçümlerinde olduğu gibi derin devletle hesaplaşacağız vaadiyle yola çıkıp
derin devlet güçlerinin çarpışmasına dönen bu davaları aynı makinede yıkayıp
kurutmaya çalışanlar, çıkan sonuçları itiraf gibi ortaya sererek bedel ödemeyi,
üslerinden atmaya kalkıyorlar sanki. Zira, gerçekler oradan buradan gözüküp
dururken vicdanlara sunulan bu kararlar, sadece bu davanın bozulması için verilmiş
olmalı diye bile düşündürtüyor.
Toplumca mutlu son ve kaybedilen itibarı kazanmak için genel
af gerekliliğini savunanlar, mantıki görenler ortaya çıkmaya başlayınca, şu
soru önem kazanıyor, suçlu ile aynı torbaya konup itibar kaybına uğratılan suçsuzu
affederek işi çözmeyi düşünmek, hukuki çıkış yolu ve siyasi kazanç sayılsa da vicdanlarda
hangi izi bırakır?
Mesela affetmek, onların özür dilemesi mi, yoksa onlardan özür
dilenmesi biçiminde mi genel kabul görecektir.
Yaşamlarından çalınanlar için kimin, kimi bağışlaması
bekleniyor? Milletin buna adil bir cevabı var mıdır? Derin devletle hukuk yoluyla savaşma adına yapılan hukuksuzluklar pekçok masum insanın yaşam hakkından çalarak mı düzeltilecek?
Sonuçta afla varılması istenen kardeşi kardeşe
düşürmemekse, bu demokrasi oyunu oynamakla değil, gerçek demokrasi şartlarının
sağlanmasıyla oluşabilir ki o da, yaşanan pek çok örneğin gösterdiği gibi
şimdilik namevcut. Bu badireden çıkılacağına ve aklın egemen olacağına
güvenmenin, her şeye rağmen toplum için önemli bir motivasyon olacağı unutulmamalı ve umutları kaybetmemeli.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder