Ağlayan Küçük Kızın, Büyüklere Karşı Hak Savaşımı
Küçücük yüzüne çükmüş çaresizlik ağlayarak etrafındakilere
derdini anlatmaya çalışan küçük kız atlanıp geçilmeyecek biçimde dikkatleri
kilitliyordu. Önce yabancı kanallarda dikkatimi çekti. Üzerindeki kırmızı
elbiseciğine tezat simsiyah saçlarıyla küçük bir kız çocuğu ağlayarak yanındaki
derdini anlatmaya çalışıyordu. Sonra yerli kanallarda da gösterilen bu görüntünün
seyredenlerin gözlerini yaşartmaması mümkün değildi.
Adetler gereği küçük yaşta evlendirilmeye zorlanan bu kızın ailesiyle
mücadelesinin, ailesiyle okumasını garantileyen bir anlaşma imzalanmasıyla
sonlanması, çocuğun gözyaşları kadar seyircininkini de dindiriyordu.
Yemende gerçekleşen bu olay, bir yıl kadar önce Pakistan’da okuma
savaşımı verirken Taliban kurşunlarına hedef olan ve Batıda tedavi edilerek
yaşama dönen diğer bir küçük kızın savaşımını hatırlatıyordu.
Bu iki kızla aynı durumda olan nice kızlar ve küçük
yaşlarında tacize uğrayan diğer çocuklar gibi büyükleri gerçekten utandıran bu
örnekler, toplumlarda çocuk hakları bilincinin yükselmesini de sorunun bir
çocuk hakkı olarak ele alınmasını da acilleştiriyor.
Kadın erkek ilişkisi doğrultusunda çocuk ve ergenlerde cinsel
duyumların erken yaşlara inmesinden doğan sorunların batılı toplumlarda çeşitli
kanallarla kontrol altına alınması sağlanırken, aynı sorunların, doğulu ve özellikle
Müslüman toplumlarda, dinsel gerekçeli ör/adet, ve yoksulluklarla sarmalanarak çocuk
gelin olgusuyla örtülmesi, durumun acilen halledilmesi gereken başlı başına bir
sorun olduğunu göstermektedir.
Bu nedenle pek çok çocuk hakkı kadar eğitim hakkı da önlenen
çocukların dramı, böyle tekil örneklerle dikkat alanına girse de ülkemizin de
dahil olduğu pek çok toplumda çocuk hakkı ihlali olarak görülmemekte ve önlenememektedir.
Kızların okumasından korkulan toplumlarda gerilik kökleşerek
sürmekte ve tek yönlü bakışa sahip erkek aklının yönetiminde kalan toplumların ilerlemesi
gecikmektedir
Olaya her şeyden önce çocuğun eğitim, sağlıklı yaşam gibi çocuk
hakkı açısından bakmanın öneminin kavranabilmesi sürekli tek yönlü kampanyalardan
çok devlet ve sivil toplum eliyle yürütülecek devamlı uyarıcı olan düzenleme ve
çalışmalara gerek vardır.
Sevgi Özkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder