16 Ocak 2011 Pazar

GÖZ GÖZÜ GÖRMEMEYE BAŞLAMIŞ!


Gün geçtikçe internetin özellikle gençlerin bilgisel iletişim ve algılamalarında yüzeysellik
daha iyi ortaya çıkıyor.
Ama bu bulguların, insanları internet öncesine döndüremeyeceği de anlaşılan bir gerçek.

Bir yandan yalan yanlış bilgilerle oluşturulan bir kültürel alt yapı, öte yandan uzun ve etraflı metinlere yaklaşım isteksizliği.

Mecbur olunanları zorla ve yüzeysel okuma eğilimi

İnsan algısını kullanılmayan organlar gibi sığlaştırıyor.

Facebook veya benzeri iletişimlere bağımlı hale gelenlerde son bulgulanan şey ise: sanal iletişime gömülen özellikle genç insanların gerçek yaşam ilişkilerinde göz göze bakmamaya başlamaları. Anlaşılan artık insanların gerçek yüzü kimseyi ilgilendirmiyor.

İnsanların kendilerini istedikleri veya istemeyecekleri kadar başkalarının dikkat alanlarına açan bu iletişim biçimleri, her geçen gün sosyal insanın niteliklerine yeni bir özellik ekliyor.

Sanal dünya üzerinden oluşturulan birlikteliklerin pek çok şeyi oluşturabilen veya yıkabilen bir gücü olduğu daha iyi algılandıkça bu yolla oluşan savaşımları durdurmanın kolay olmadığı da anlaşılıyor.

Yeni despotluk alanlarının nerelerde oluşacağı tam kestirilemiyorsa da, eski diktatör yönetimleri yaşatmayan bir çağa doğru gidildiği de seziliyor.

Özünde sığlık üzerinden hizalanan kitle aklının gücü, gidişata nasıl etkili oluyor ve neleri biçimliyor sorusu iyice önemli. Çünkü kolayca sağlanan toplu kalkışlar, birikime göre kitleleri felakete mi, selamete mi götürebileceği henüz tam kestirilemiyor.

Birey ve kitlelerin gücüne her gün eklemlenen bu özelliklerle yeni insanın neler yapabileceğini düşünmek bir yandan ürkütücü, bir yandan da umut verici. Yeter ki göz gözü görsün.

Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder