30 Haziran 2015 Salı

ÇÖZÜMSÜZLÜK ÜZERİNE.
Şu anda durumsal ve düşünsel bir açmaz içindeyiz.
Seçimle oluşan sonuç devamında çok yönlü bir açmazı ortaya çıkardı. Hiçbir parti tek başına iktidar olamayacağı ve hiçbir parti azınlık hükümetini yürütemeyeceği için koalisyon kurulmak zorunda. Ama kimle kim koalisyon yapacak diye düşünülünce açmazlara saplanılıyor.
Çözümsüzlüğü hiç bu kadar hissetmemiştik. Çoğul konuşmamın nedeni pek çok kişinin bu duyguyu paylaşmasıyla ilgili.
Seçim sonuçlarını muhalif cephe dayanışmasıyla giderilecek bir sonuç olarak okumuş umutlanmış pek çok insan şimdi büyük bir seçeneksizlik duygusuyla karşı karşıya..
Koalisyon şartlarını herkes için AKP ile zorunlu bir arama haline getiren tavırların başında MHP' nin tutumu geliyor. İlk baştan muhalefette kalmayı seçip, erken seçim diyerek meydan okuması ve ardından en medeni tepkilere bile haşin ve siyasi nezaket sınırı dışına çıkan cevaplar vermesi durumun gidişatını umut olmaktan çıkardı. Ve de sonunda belki bu koalisyonun bir parçası olacak gibi düşündürten tutumları da garip bir çözümsüzlük ortamı sağlıyor..
Daha önce de Tayyip Erdoğan'ın tepki doğuran davranışlarına karşı parlementoda oluşan toplu karşı duruşları oylamada son anda bozan girişimleriyle gösterdiği davranış sicili, şu anki durumu  hepimiz için umut olmaktan çıkarıp açmaz haline getiren başka bir etken.
CHP'nin durumu birkaç yönlü okunarak farklı sonuçlara varılabilse de genel algı ve değerlendirmeler bu durumu da baştan olmazlar arasına çekiyor.
İktidarı boyunca AKPnin kurallara uymayan kaçak güreşen son dakika gollerini politik başarı sayan tutumlarına engel olabildiği ölçüde Cumhuriyetimizin zarar görmesini önleyen bir parti olması ülkemiz için önemli bir şans olmuştur.
Çünkü belli bir başkanın ihtirasları peşinde yasalara uymak yerine sakıncalı sakıncasız her teklifi aynı pakette oylatan bir iktidarın oyunlarıyla olabildiğince başetmek ve belki de mecliste olmasa bugün çok daha kötü bir duruma düşecek ülkeyi kurtarmak hep CHPye düşmüştür.
CHP zihniyetini onaylayan kesimin %25'i geçmemesi de, bu durumlarla açıklanabilecek gerçeklere dayanmaktadır. Bunu iktidar olamama gibi açıklamayı benimseyenlerin ülke yararına olan ölçüleri kendi menfaatleriyle sınırlı olanların görmediği temel gerçek de bu olabilir.
İktidar partisiyle koalisyon yaparken altta yatan temel eğilim de, iktidarın koalisyon yoluyla yapacağı hataların ve bu yolla ülkenin ve cumhuriyetin kurumlarının zarar görmesinin önlenmesi gözetilerek razı olunması yine CHPye düşen bir fedakarlık olarak da okunabilir. Yani CHP AKPye koltuk değneği olmayacak eğer bir destek söz konusuysa rejimin koltuk değneği olacaktır.
Bunun böyle okumayı gerektiren bir açmazda yaşadığımızı erken seçim veya asla mümkün olmayan diğer koalisyon  ortaklıklarına rağmen kötünün iyisi olarak tercih edilmesi söz konusu olabilir.
Kısaca Politik girişimlerde oyunu kuralına göre oynayan, ülkenin ve rejimin çıkarını düşünenlerin denemeyi göze alacağı bir durum diye bakılabilir. Ama ilk tepkiyi de yine bu partiye yapacak pekçok seçmenin varlığı da gerçeğin öteki yüzü.
En önemli gerçek, şu anda tekrar harekete geçen tek kişinin oyunlarıyla yürütülen bir ülke olmaktan kurtulmanın yolu bulunmalı.
Sevgi Özkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder